en çok
senin yanında üşürdüm.
sen beni her zaman üşütürdün de
haddimi aştığım zamanlarda,
sana yaklaşmayı denediğim zamanlarda yani.
en acımasız soğuğunu çarpardın üstüme.
çok toydum
dayanamazdım
buz kesilirdim
ve son bir vuruşla
paramparça etmeyi de ihmal etmezdin
o buz kütlesini her seferinde.
yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını.
suya benzerdin.
musluktan damlardın mesela
ben uykuya dalmadan hemen önce
uykumu mek için
ya da durup dururken
bir salgın hastalık getirirdin uzaklardan
bana armağan ederdin.
hiç bi şey yapmasan
ayakkabımın içine girerdin
tam da evden yeni çıkmışken ben
sen basbayağı suya benzerdin.
ne zaman kötü hissetsen
kötü hissettirmek için
yokuş aşağı akmaya başlardın bütün gücünle
tabi ki ben olurdum yokuşun altında
ve her zaman hazırdı savunman;
yokuş yukarı nasıl akacaktın
ve tabi ki gövdemi parçalardın
sen benim gövdemi parçalardın da
yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını.
sen suya benzerdin ya
sensiz olmazdı
olduğu kadar da olmazdı
yani ben bir hiç kimseydim
ama yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını.
sırf ayaklarına batmasın diye...