soylu arap atı.
tdk.
küheylan
küheylân, kehîlân
geniş göğsü, kas gücü ve iriliği ile tanınan; kafası küçük ancak alın ve çenesi geniş olan; genellikle gri(demir kır) ve doru renkli; arap mitolojisi ve islami inanışta önemli bir yeri olan soylu at.
geniş göğsü, kas gücü ve iriliği ile tanınan; kafası küçük ancak alın ve çenesi geniş olan; genellikle gri(demir kır) ve doru renkli; arap mitolojisi ve islami inanışta önemli bir yeri olan soylu at.
sagopa kajmer şarkısı
sokaklar artık boş birer dünya.
ne bir sigara ne de bir kola kutusu
yukarıda sis bulutu ve umudu taşıyan kimse yok.
yumuldu gözüm, derinden gelen ses boğuk,
tek başınayım dünyada. hiç kadarım, adımlarım kadar yaşadım (yeah)
ayakkabılarımın aşınan ayakları serseri vücuduma kefil ben yürüdüm, tarihim geçti çürüdüm, kendimi sürüdüm. dün büyüdüm, bugün sanki ölüyüm.
aklıma konuk olan görüntülerde siz iliklerimi sıktınız, ben gözlerimi kıstım ve tılsım kalbime indi ve surat yazıtıma kazıdım kollarımda kalan izleri, yeniden içime attım o gizleri.
gizlerin odası derinde kilitli, adaletin sırtı dönek.
yirmi beş senelik beni gömek. elimde mezara kürek.
ayaklarım yılların çelebisi ve ben küheylan.
ceylan kaçarken yoruldu, kaptı kaplan.
yolumuz uzun, kısa vücudum emanet ayaklarıma.
duasız bir yolcuyum, adaletin sırtı dönek.
yirmi beş senelik beni gömek. elimde mezara kürek, hadi gidelim.
yo hadi gidelim ve beni gömelim.
yolumuz uzun-kısa, bu kıssada bir hisse
yoksa yanına al ve kendini tokatla.
ağlayan sana sor ve öğret dersini,
kendine zırhını giy ve savaş kendinle ve barışı bekle.
çatışmalarda onurunu koru ve sık tetiği ve gururun katilin olsun.
sen sana kıy barış masasında nöbet yok.
bir yığın insan gördüm günlükleri dolabında gizli saklı,
kendiyle mektuplaşan ya da kendiyle konuşan.
dününü unuttu hepsi.
günler günlüklere küstü ya da günlük yazara kara kara önlük giydi,
son mektup kalbine sıktı.
aklı maçaya gelen görüntülerde çalmıştınız kalbimi,
kırmıştım annemi dahi. bir özür vahi, bir ömür fani,
ödemem zor bu bedeli ve ebedi.
buruk döndü kalbin bir selamsız deşti kendini,
ben bendimi yardım ve yardım eden olmadı, tek kaldım.
kazıdım surat yazıtıma gerçeği.
dostun adı var kendi yok ve herkes sadece vatandaş
ve ...deki his..ler gerideki hatalarım.
düştüğüm her kuyuda bir canavar tanıdım,
korktuğum vakit elini sıktım. ben bir anıyım,
yirmi beş sene kendimle yaşadım, yetti.
ayaklarım yılların çelebisi ve ben küheylan.
ceylan kaçarken yoruldu, kaptı kaplan.
yolumuz uzun, kısa vücudum emanet ayaklarıma.
duasız bir yolcuyum, adaletin sırtı dönek.
yirmi beş senelik beni gömek.
elimde mezara kürek, hadi gidelim.
sokaklar artık boş birer dünya.
ne bir sigara ne de bir kola kutusu
yukarıda sis bulutu ve umudu taşıyan kimse yok.
yumuldu gözüm, derinden gelen ses boğuk,
tek başınayım dünyada. hiç kadarım, adımlarım kadar yaşadım (yeah)
ayakkabılarımın aşınan ayakları serseri vücuduma kefil ben yürüdüm, tarihim geçti çürüdüm, kendimi sürüdüm. dün büyüdüm, bugün sanki ölüyüm.
aklıma konuk olan görüntülerde siz iliklerimi sıktınız, ben gözlerimi kıstım ve tılsım kalbime indi ve surat yazıtıma kazıdım kollarımda kalan izleri, yeniden içime attım o gizleri.
gizlerin odası derinde kilitli, adaletin sırtı dönek.
yirmi beş senelik beni gömek. elimde mezara kürek.
ayaklarım yılların çelebisi ve ben küheylan.
ceylan kaçarken yoruldu, kaptı kaplan.
yolumuz uzun, kısa vücudum emanet ayaklarıma.
duasız bir yolcuyum, adaletin sırtı dönek.
yirmi beş senelik beni gömek. elimde mezara kürek, hadi gidelim.
yo hadi gidelim ve beni gömelim.
yolumuz uzun-kısa, bu kıssada bir hisse
yoksa yanına al ve kendini tokatla.
ağlayan sana sor ve öğret dersini,
kendine zırhını giy ve savaş kendinle ve barışı bekle.
çatışmalarda onurunu koru ve sık tetiği ve gururun katilin olsun.
sen sana kıy barış masasında nöbet yok.
bir yığın insan gördüm günlükleri dolabında gizli saklı,
kendiyle mektuplaşan ya da kendiyle konuşan.
dününü unuttu hepsi.
günler günlüklere küstü ya da günlük yazara kara kara önlük giydi,
son mektup kalbine sıktı.
aklı maçaya gelen görüntülerde çalmıştınız kalbimi,
kırmıştım annemi dahi. bir özür vahi, bir ömür fani,
ödemem zor bu bedeli ve ebedi.
buruk döndü kalbin bir selamsız deşti kendini,
ben bendimi yardım ve yardım eden olmadı, tek kaldım.
kazıdım surat yazıtıma gerçeği.
dostun adı var kendi yok ve herkes sadece vatandaş
ve ...deki his..ler gerideki hatalarım.
düştüğüm her kuyuda bir canavar tanıdım,
korktuğum vakit elini sıktım. ben bir anıyım,
yirmi beş sene kendimle yaşadım, yetti.
ayaklarım yılların çelebisi ve ben küheylan.
ceylan kaçarken yoruldu, kaptı kaplan.
yolumuz uzun, kısa vücudum emanet ayaklarıma.
duasız bir yolcuyum, adaletin sırtı dönek.
yirmi beş senelik beni gömek.
elimde mezara kürek, hadi gidelim.
sagopa kajmerin sonu gelmeyen mahlaslarından bir tanesidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?