kaynak dildeki bir metnin hedef dile çevrilmesi işlemi. bunu yaparken "yabancılaştırma" ( foreignizing ) ve "yerelleştirme" ( domesticating ) yöntemlerinden biri ya da ikisinin makul karışımı kullanılır. çevirmenin yabancı dili iyi bilmesi kadar kendi ana diline de hakim olması çevirinin kalitesini yükseltir.
çeviri
(bkz: tercüme)
ing: translation.
yapmaktan nefret ettigim, bazen para icin bazen de hatir gonul meselesi adina yapmak zorunda kaldigim cehennemin yer yuzundeki tezahurudur. ozellikle de edebi bir sey degilse kendi kelime oyunlariniza, akliniza gelen hinzirliklara yer yoktur. sadece ve sadece makale ne diyorsa onu cevirmek zorundasinizdir. hele de teknik bir konu ise, o zaman iskence ikiye katlanir.
4 saat birden fazla iş üzrinde çalışılan bir günde bazen 7 8 sayfaya çıkabilen, can çıkaran zahmetli sorumluluk. öldürüyor vallahi. saat kaç oldu hala uğraşıyorum diyebilir insan mecburen eve getirdiği işe bakınca. sonra sözlüğe sığınır falan...
güzel bir para kazanma yöntemidir. hele ki ingilizce harici bir dilden türkçeye çeviri yapılıyorsa, fiyatlar istenildiği kadar yukarı çekilebilir.
hakim olunan bir dilden türkçeye çeviri yapılıyorsa bulmaca çözmek kadar keyifli bir iştir.
can yücel’e göre kadın gibidir: sadıksa güzel olmaz, güzelse sadık olmaz.
(bkz: yandex çeviri)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?