hayalin ucunda -pervaneye takılmış- bir tel olabilir bazen.
bir kadının yokluğu
yalnızlık ve boş odalar
farkındalık vaktidir işte.an bu andır..! oysa ki ne güzeldir gözlerinin ışığında olmak..buradayken söylemediğin herşey, dokunmadığın her güzel yeri aklından geçer...iş işten geçmiş,kadın yok olmuştur...
söz vermişti değil mi? gitmeyecekti!bu alışkanlık süresince en çok şunu bilmen gerekir;
(bkz: bir kadın sözünden dönmüşse emin ol buna değmiştir)
söz vermişti değil mi? gitmeyecekti!bu alışkanlık süresince en çok şunu bilmen gerekir;
(bkz: bir kadın sözünden dönmüşse emin ol buna değmiştir)
kadinlar gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar.
onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok
olur:
mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle
saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır
tabaklar.
bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
sık sık boynunu büker "sarıkız".
o teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse
anlayamaz krom hac tasının.
balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar,
dualar yetim kalır.
kapı eşiğindeki "dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç
kalma"nın.
kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. ve bir kadın
gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
bir kadın gittiğinde...
bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir
temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
bir anne gider...
bir dost...
bir arkadaş...
bir sevgili...
ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok
olur:
mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle
saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır
tabaklar.
bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
sık sık boynunu büker "sarıkız".
o teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse
anlayamaz krom hac tasının.
balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar,
dualar yetim kalır.
kapı eşiğindeki "dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç
kalma"nın.
kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. ve bir kadın
gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
bir kadın gittiğinde...
bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir
temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
bir anne gider...
bir dost...
bir arkadaş...
bir sevgili...
ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?