izlerini taşıdigimiz diyaloglar

darkofdirt
+ ne hissediyorsun su an?
-sana su an hissettiğim,bir acıma...
+ne acıması?neyin acıması? sen severdin beni!
-bu cok klasik,sözleri şiirleştirme amacı edinen bir yargı sanısına kapılacaksın ama benim sevdiğim kişi sen değildin!
+nasıl,değişen sensin,ben hep aynıyım
-sen ki duygusallığı erdem olarak görmeyen beni bile gözlerindeki buğulu duygusallıkla etkiledin!
sen de duygusallık gercek bir erdem ve yücelikti o an...
+evet,duygusal oldugumu inkar etmeyeceğim,su anda aynı oldugumu inkar edemezsin
-kırmakta cekinmediğin bana mı söylüyorsun bunu?sen ikiyüzlüsün,gördüğüm duygusallığın anlardaki rollerinden baska bir sey değil,değildi!kendini tatmin etme zaman zaman vicdanını temizlemeydi.
+beni sürekli küçük göreceksin dimi!!
-buna mı inanıyorsun,seni küçümsediğimi söyleyerek iğnelediğin ben,gercekten küçümsüyorum artık ve bu küçültmeyle yüceltiyor ve haklı cıkarıyorum seni!
cape horn
- duydun mu? sultans of the dance diye bir gösteri grubu çıkmış, muhteşemler, onları sahnede canlı görebilmeyi çok isterdim.
+ işte senin sorunun burada başlıyor. neden bu kadar küçük düşünüyorsun? ben orada dans edebilmek isterdim.

sonuç: istediğini başaran bir arkadaş ve istediği şeylerle ilgili büyük düşünmeye çalışan ve eline yüzüne bulaştıran bir insan.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol