joseph stalin

0 /
programmer
dunya tarihinin gordugu en buyuk zalimlerden olan sscb zamaninin rus kominist lideri.
sadece yabanci insanlara degil kendi vatandaslarina da zulmetmis ve tum dunyaya sadist kisiligini gostermistir.
oldurdugu insan sayisi 20 milyonun ustunde deniyor.
eva braun
demirden yapilmis adam anlamina gelir.kirov’u oldurup oldurmedigi hala tarihcilerce tarti$ilan,onca insan oldurmesine ragmen cenazesindeki kalabalik nedeniyle bir suru insanin ezildigi,trockinin katili insan.bustunu yanlislikla yere dusurdugu icin 10 yil sibiyadaki isci kamplarina gonderilen insanlar mevcuttur.ayrica 2.dunya sava$i patlak verdiginde kapattigi ortodoks kiliselerinden yardim istemi$ yuzsuz sey.biyiklarina uyuz oldugum insan.sosyalist realist sanatinin yarattigi tablolarda guclu gosterilmeye kasilan sahis.2.dunya savasinda hitlerin saldirmasi ihtimaline karsi butun endustriyi rusyanin dogusuna kurmus kisidir.lenin onun icin tedbirsiz demi$ trockiye acimasiz demi$tir,biraz yanilmi$ mi ne
ya basta viva zapatista
rusya’da devlet kapitalizmini oturtması, enternasyonal yerine rus milli marşını getirmesi, tek ülkede sosyalizm olabileceğini sanması ve silahlanma yarışına başlaması, troçki’nin fikirlerinden yararlanmak yerine onu ve bolşeviklerin kendisini eleştirenlerini yok etmesi gibi bir çok hataları olan devlet adamı.hitler ve faşizmi durdurduğu bri gerçek olsa da durdurana kadar izlediği siyaset bile marksizmin adına ihanet olabilecek kişi.
urungu
milyonlarca türk’ü kırıma uğratan,göç ettiren bunun yanında kendi halkına da hiç de hoş davranmayan faşistlerin karşısında olduğunu söyleyen ama kendisinin de faşist olduğunu anlayamamış eski sovyet rusya lideri.
angelus
öldürdüğü insan sayısı hitler den dahi fazla olan, kendi ülkesinin vatandaşlarını öldürmek için her köyde tutuklanacak, mahkum edilecek ve öldürülecek insan sayısı için belli bir kota koyan, bu kotaya dahil olacak bireylere o günkü ruh haline göre suçlar isnad eden, ırkçı, kafatası avcısı bir liderdir. liderdi. sonra fare zehiri ile zehirlenip hak ettiği bir şekilde kendi idrarı içerisinde can çekişerek ölmüştür.

bir de kendi karakterini başarı ile yansıtan şöyle bir sözü mevcuttur; "tek bir insanın ölmesi trajedidir, milyonlarca insanın ölmesi ise istatistik"
isimsizkahraman
kendisi hakkında google görsellerinde arama yapıldığında

ilgili aramalar: hitler

ibaresini çıkartarak "tarih mahkemesinde hitlerle beraber hüküm giymeye mahkum edilmiş" insan.
seeyouindisneyland
gori’de dünyaya geldi. 7 yaşında çiçek hastalığına yakalandı ve bu hastalık yüzünde kalıcı izler bıraktı. 10 yaşında rahip okuluna devam etti. burada gürcü çocuklar rusça eğitim alırlardı. 12 yaşına geldiğinde geçirdiği iki at arabası kazası sonucu sol kolu sakatlanacak ve hayatı boyunca tam iyileşmeyecekti. 16 yaşında gürcü ortodoks rahip okuluna gitmeye hak kazansa da, burada otoriteye karşı başkaldırıp huzursuzluk çıkardığı için 1899 yılında atılır.

bu dönemde stalin, lenin’in eserleriyle tanışır ve marksist bir devrimci olmaya karar verir. 1903 yılında bolşeviklere katılır. ohranka tarafından sürekli izlense de profesyonel devrimci olarak illegal parti faaliyetlerine başlar. kafkaslar’daki önde gelen bolşevik liderlerden birisi olur. bu dönemde propaganda, grev örgütleme, banka soygunu gibi alanlarda faaliyet gösterir.

1906 yazında ekaterina svanidze ile evlenir. bu evlilikten ilk oğlu yakov dünyaya gelir. bolşevik parti banka soygunlarını yasakladığı için geçici bir süre partiden resmen istifa eder, bir banka soygunu düzenler ve bakü’ye kaçar. eşi ekaterina bakü’de tifüsten dolayı ölür. bakü’de yeraltı faaliyetlerini sürdüren stalin çarlık taraftarlarına karşı örgütlenmeyi hızlandırır.

bu dönemde stalin yedi kez tutuklanıp sibirya’ya sürgüne gönderilir. son sürgünü hariç hepsinden kaçacaktır. yine bir sürgün kaçışı sonrası nisan 1912’de saint petersburg’da stalin pravda’yı çıkartmaya başlar. artık yazılarında ve parti içinde rusça çelik anlamına gelen “stalin” mahlasını kullanmaktadır.

uzun yıllar sibirya’da sürgünde kaldı. 1917 ekim devriminden sonra sürgünden döndü. aynı dönemde isviçre’den sürgünden dönen lenin’le birlikte çalışmaya başladı. 1917 temmuz ayında lenin’in tekrar finlandiya’ya sürgüne gitmek zorunda kalması üzerine, sverdlov’la birlikte partinin yönetimini üstlendi. ekim devrimi’nden sonra lenin’in başkanlığındaki sovyet hükümetinde milliyetler halk komiseri oldu.

sovyetler birliğinin ilk önder kadrosu tarihteki ilk işçi sınıfı devletinin istikamet yönünü tayin ederken daha önce tarihte benzer bir örnek olmamasının her türlü sıkıntısını çekmiştir. lenin’in ölümünden sonra 1930’lu yıllara kadar süren derin tartışmalar, yargılamalar ve verilen idam cezaları aslında farklı istikamet tayin etmek isteyen bolşevikler arasında gelişen siyasal ve ideolojik kavgalardır. bu dönemde nep siyasetinden çıkılması eleştiri konusu olacak, sanayileşme ve kolektivizasyona karşı çıkılacaktır. savaş komünizminden nep’e geçişi eleştiren troçki, nep siyasetine son verilmesine karşı çıkan buharin, önce troçki ile daha sonra stalin’e karşı parti içinde muhalefet eden zinoviev ve kamenev süreç içinde tasfiye edileceklerdir. ii. dünya savaşı yıllarında troçki 20 ağustos 1940 tarihinde, stalin’nin talimatıyla sovyet gizli polisi gpu tarafindan düzenlenen bir suikast sonucu meksika’da öldürülmüştür. komünist parti içinde "sağ veya sol sapmayla" suçlanan eski liderlerin tamamı ise 1930’lu yıllarda mahkum olacak, stalin tarafından idam ettirileceklerdir. özellikle eski bolşeviklerin yargılanması ve cezalandırılması ilginçtir. moskova’da 1936-1938 yılları arasında yapılan duruşmalarda bolşevik partinin eski önderlerine zorla akıl almaz suçlamalar yapılmış, kendilerini emperyalist devletlerin ajanları olarak ifşa etmeye zorlanmışlardır. büyük temizlik terör adıyla toplumda geniş yankı bulan tasfiye hareketi sonucunda, özellikle partide stalin ve ekibi (molotov, voroşilov, kaganoviç, beria) hakimiyetlerini kurmuşlardır. bu sayede planlanan sanayi hamlesine hız verilmiş, büyük topraklar binlerce yoksul köylünün ve çiftlik hayvanının gereksiz yere hayatını kaybetmesi pahasına zorla kollektifleştirmiştir. küçük üreticiler ve ve köylüler kooperatifler içinde örgütlenmiştir.

ii. dünya savaşı sırasında parti liderliği, hükümet başkanlığı ve sovyet orduları başkomutanlığı görevlerini bir arada yürüttü. 1939’da hitler’in nazi almanyası’yla molotov-ribbentrop paktı diye de bilinen bir saldırmazlık anlaşmasını imzaladı. bu sayede nazilere karşı savaş hazırlığı yapmak için vakit kazanmış oldu. bu anlaşma müzakereleri sırasında, stalin, hitler’den, polonya’nın doğusu, finlandiya’nın güneyi, estonya, letonya ve litvanya’ya ilaveten türkiye’den de toprak istekleri olduğunu belirtti ve fakat diğer istediklerini aldığı halde türkiye konusunda başarısız oldu.[1]

bu tartışmalı tarihsel dönemle ilgili olarak, stalin’e düşman veya stalin’den yana olan her iki tarafın da farklı tezleri vardır. stalin karşıtlarının tezlerine göre, hitler’le aralarındaki açıklanmayan gizli protokole bağlı olarak finlandiya, estonya, letonya, litvanya, romanya ve polonya’nin naziler veya sovyetler tarafından işgalinin yolu açılmıştır. stalin’in doğru yaptığını savunanlara göre ise, 1937’deki münih görüşmelerinde açıkça ortaya çıktığı gibi, ingiliz ve fransız emperyalistleri ve dolaylı olarak da amerikalılar, nazileri kışkırtıyorlardı ve onların sovyetler birliği’ne saldırısının önünü açmaya çalışıyorlardı. bu amaçla avusturya’nın almanya’ya katılmasına (anschluss) ve çekoslovakya’nın işgaline göz yummuş ve onaylamışlardı.ne var ki, özellikle çekoslovakya’nın işgalinden sonra sovyetler birliği’nin ingiltere ve fransa ile ilişki kurma çabalarına rağmen bu iki ülke nazi tehdidini birlikte ortadan kaldırma girişimini reddetti. böylece sovyetler birliği, kendi sınırlarını güvence altına almak için bu protokolü imzaladı. stalin’in amaçlarına göre, polonya ve baltık ülkelerinde oluşturulacak tampon bölgeler, nazilerin sovyetler birliği’ne ulaşmasını engelleyecekti. böylece 1939 yılında nazi işgalinden sonra sovyetler polonya’nın kalan yarısını işgal edip estonya, litvanya ve letonya’yı sınırlarına kattı. finlandiya’ya saldırdı ve büyük kayıplar vermesine rağmen mart 1940’da "kış savaşı’ olarak bilinen bu savaşı da kazandı. 1941’de hitler’in sovyetlere saldırması üzerine stalin bu sefer müttefiklerin yanında yer aldı. faşizmin yenilmesinde ii. dünya savaşı’nın en ağır bedeli ödeyen güç olarak (24 milyon ölü) müttefiklerin yanında nazi almanyası’na karşı kazandığı zafer uluslararası alanda gücünü ve popüleritesini artırdı.

sovyetler birliğini işgal eden nazi ordularının kafkasya petrollerine ulaşabilmek için savaştığı 1942 yılında özellikle müslüman kafkas halklarının nazilere elçiler yollayarak temas sağladıkları ve nazilere yardım ettikleri gerekçesiyle kırım tatarlarını, 1944’de sibirya’ya sürdü. ayrıca stalin 1944 yılında gürcistan türkiye sınırında yaşamakta olan ahıska türklerini de orta asya’ya sürgüne göndermiştir. gene aynı yıllarda kuzey kafkasya’da çeçenleri, kalmukları ve dağıstanlıları da orta asya’ya sürmüştür.

tc hükümetlerinin savaş sırasında nazi almanyası ile yakın ilişkiler tesis ettiğini, nazi almanyası ile dış ticareti alman para birimi "reichsmark" ile yaptığını, tc banknotlarını almanya’da bastırdığını, nazi almanyası’na paslanmaz çeliğin hammaddesi olan krom sevkiyatı yaptığını ve sovyetler birliği’ne dahil olan kırım ve kafkasyadaki türk topraklarında askeri harekat yapmakta olan nazi ordusunu cephede takip etmek için komutanlar yollaması sebebiyle rusya’nın 93 harbinde işgal ettiği ve daha sonra brest litovsk barış antlaşması, gümrü antlaşması, moskova antlaşması ve kars antlaşması ile türkiye’nin geri aldığı kars, ardahan ve artvin vilayetlerini istemesiyle ve istanbul ve çanakkale boğazlarında askeri üsler isteyince[2], türkiye, ii. dünya savaşı’nın diğer galipleri olan abd ve ingiltere ile ilişkilerini güçlendirmek için nazi düzeni[3] benzeri tek-partili milli şeflik (almancası: "nazionale führer") yönetiminden çok-partili demokrasi düzenine geçmiş ve 1952 yılında nato’ya üye olmuştur.

ii. dünya savaşı’nın sonlarında kızılordu tarafından işgal edilen doğu avrupa ülkelerinde sosyalizmin benimsenmesini sağladı. bu ülkelerin kapitalist ekonomiden marxist ekonomiye adapte olmasına destek oldu.

5 mart 1953’te öldü. ölümünden sonra kruşçev ünlü 20’nci kongre ile stalin devrinde yapılan zulümleri kabul ederek anti-stalinizasyon kampanyasını başlattı. bu kampanya kendisinden sonra gelen brejnev dönemine kadar sürdü. daha sonra gorbaçov döneminde sovyetler’in geri kalmasının sebebi olarak stalin gösterildi ve anti-tez olarak glasnost ve perestroika konseptleri ile sovyetlerin’in çöküşü önlenmeye çalışıldı.

stalin öldükten sonra naaşı lenin’in naaşının yanında kalmıştır. ancak 31 ekim 1961 tarihinde alınan kararla naaşı kremlin duvarı mezarlığına defnedilmiştir.doğduğu ev gürcistan’ın gori kentinde bulunan stalin müzesi kompleksi içerisinde korunmaktadır. gori kentinde kendisine ait heybetli bir heykel de kent meydanında bulunmaktadır.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol