ayçe idil erkmen

reddy
dünyada ölüm oruçlarında ölen ilk kadın tutuklu.1970 yılında kırklareli’nde doğdu.1990 yılından itibaren ortaköy kültür merkezi’nde çalışmaya başladı.oyunculuk,yazarlık ve müzisyenlik yaptı.1994 yılında tutuklandı.tahliyesine 1 yıldan az bir zaman kala başlayan ölüm orucuna katıldı ve 26 temmuz 1996 günü hayatını kaybetti.
elifielifine
1994’te tutuklandı, 1996 yılında kararlaştırılan ölüm orucu eyleminde gönüllü oldu, eyleminin 68. gününde hayatına veda etti.

varlıklı ailenin devrimci kızıydı, adına yazılmış onlarca beste, ismini alan yüzlerce bebek var.

grup yorum’un idil kültür merkezinin de isim kahramanı.





"ayçe

hiçbir uykudan sensiz düşlerle kalkmadı ülkem.

bundandır tenimizin yanık ete benzer esmerliği

ayçe çiçek ismi olabilir asi ve halklar renginin

en güzelinden.

ayçe bir su olabilir, akışı suyun.

sessiz, ferah, durgun yüzü berrak.

az sonra kayalıklardan çağlayacak olan

köpük köpük bir su

ayçe bir renk olabilir.

milyonlarca çiçeğe konmuş kelebeğin gökkuşağının,

köylü kızlarının gergeflerinde cıvıldaşan beyazın,

kırmızının tonu.

ayçe bir ulusun dili olabilir, bütün dünya lehçelerinde

direnç demek mesela, belki yalınca

kavga

ayçe gece yarılarında

suskunlukta kan içinde uyandırılan halkımın

boğum boğum terleyen sabır yumrukları.

o yumrukların dövmesi,

tanrıların mermer direkleri ile ihtişam saçan,

bir o kadar korkak şarlatan kulelerini.

halk bıçağının kesmesi gırtlaklarını vatan satanların.

ayçe bir koku olabilir,

sıcacık tüten bir çorba buğusundaki nane,

yağmur sonrası toprak örneğin.

ayçe bir kitabın adı darağacından notları fucik’in.

direnme savaşı, şiir kitabı, destan bedreddin, baba ishak.

ayçe henüz yazılmamış bütün kitapların ortak teması.

ayçe bir türkü olabiir.

evladı kaybolmuş analara ait halk türküsü.

"belimizde kılıncımız kirmanı hey!" deyiveren coşkulu,

cesur.

ayçe bir tablo, guernicası picasso’nun,

fotoğraf da olabilir.

yoksul kara afrika’nın aç gezen milyonlarının

bembeyaz dişleriyle gülümseyişleri bize.

ayçe bebeğini emziren bir annenin masumiyeti.

gecekondusunda elinde ekmek,

cebinde şekerlemelerle dönen bir işçinin heyecanı,

bekleşen çocukların afacanlığı,

evin kadınının sevecenliği,

bacalarında tüten dumanın neşesi.

ayçe bir düş, çöplüklerden ekmek toplayan,

köprü altlarında sabahlayan sokak çocuklarının.

ve istasyon banklarında ayaz bir geceyi geçirecek olanın

memleket düşü

...."

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol