oniki kişi

megatron
bulutsuzluk ozleminin bir sarkisi.

oniki kisi saydim,
uc de sokak kopegi saydim,
usumus,
biri disi.
yagmur yagiyordu,
soguk bir ruzgar esiyordu
uskudar meydani’nda,
hersey ipislakti.
saat geceyarisini coktan gecmisti,
saat geceyarisini coktan gecmisti,
ezan okunurken elli hoparlorden,
yani gun isirken birden,
gokgurultusune benzer bir sesle otobus geldi
oniki kisiydik, itistik, didistik, apar topar bindik.
sefer taslari tasiyorlardi, vardiyaciydilar.
hersey kurulu bir saat gibiydi, yerleri belliydi.
olagan disi olan, orada bulunan yagmur ve bendim.
kentin o geceki vukuatlarindan habersizdik hepimiz.
buguluydu camlar, paltolar islak, otobus soguktu.
biri islak bir kitap cikardi,
sayfalarini usul usul acti,
okudugu kitabinin adi
"felsefenin sefaleti"ydi.
buguluydu camlar, paltolar islak, otobus soguktu.
cami sildim, disari baktim, bayraklar var,
bush gelmis.
sokak kopeklerinin donuk gozlerini gordum,
gozgoze geldik.
mototr gurledi, sarsildi teker,
carkifelek dondu.
biri islak bir gazete cikardi,
ciplak kadinalrin resmine bakti.
arka sayfadaki kucuk bir haber
bir diger oniki kisiyle ilgiliydi,
onlar olu olarak ele gecirilmisti.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol