j.r.r. tolkien

0 /
seha
john ronald reuel tolkien
3 0cak 1892’de Yngiliz sömürgesi olan Güney Afrika’nyn Bloemfontein ?ehrinde dünyaya gelen usta yazar.
crysania
bu hayal gucunun nerden geldigini merak ettigim fantastik dunya yaraticisi.oyledir ki elfce diye bir dil yaratip bunun butun cekim eklerini,yapim eklerini en ince ayritisina kadar duzenlemis birde farkli lehceler uretmistir.olmus olsa da onunde saygiyla egilmek gereken yazardyr kendileri kanymca.
chosen
dünyaya gelmiş geçmiş en zeki insanlardan biri olduğu kesin olan dilbilimci. elfçeye hayat vermek dışında milyonlarca kişilik bir hayran kitlesi olan yüzüklerin efendisini hayatımıza sokmuştur. sağolsun, varolsundur.
capt it all
o nasıl bir üstaddır ki, her gelen onun peşinden gitmiştir,

o nasıl bir hayal gücüdür ki, 5 yaşındaki bir çocuğun düşünebileceklerini kağıda dökmüştür,

o nasıl bir üsluptur ki, milyonları kitaplarına bağlamıştır,

o nasıl bir beyindir ki, kendine has bir evren oluşturmuş, ırklar yerleştirmiş, "dil" üretmiştir,

o nasıl bir kişiliktir ki, bana bir günü elf gibi, bir günü hobbit gibi geçirtmektedir?

angelus
john ronald reuel tolkien 3 ocak 1892’de ingiliz sömürgesi olan güney afrika’nın bloemfontein şehrinde doğdu. ronald’ın babası arthur tolkien banka müdürü idi ve aslen ingiltere birmingham’lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla güney afrika’ya yerleşmişti. fakat iklimin getiridiği olmusuzluklar kısa zamanda anne mabel’i ronald ve küçük kardeş hilary’ide alıp ingiltere’ye dönmeye itti. aile bir süre sonra baba arthur’un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. fakat 15 şubat 1896’da güney afrika’dan arthur’un ölüm haberi geldi. bunun üzerine mebel çocukları alıp küçük bir köy olan sarehole’a yerleşti. bu köy ronald da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı hobbit diyarı shire ile defalarca sarehole’u ziyaret edecekti. sarehole’da tolkien’i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. köy yakınındaki moseley bataklığı, kardeşi hillary ile her zaman oynamaya gittikleri cole bank road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "beyaz ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da ronald üzerinde derin izler bıraktı.

ronald birmingham’daki king edward’s okulu’na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve ronald yeni taşındıkları olver road’a yakın olan st.philips okuluna verildi. bir sene sonra burs kazanınca tekrar king edward’s okulu’na dönen ronald bir kaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi mabel’i kaybetti. bunun üzerine çocuklar teyzeleri beatrice’in yanına gitti ve peder francis morgan’ın gözetimine verildi. king edward’s okulu’nda iken ronald’ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. böylece elf dillerinin temelleri atılmıştı.

çocukulukdan delikanlılık yıllarına geçerken ronald’ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları birmingham kentinde. 29 metrelik perrott’s folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile ronald’ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında john perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "perrott’un divaneliği" ismini almıştı. hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. ve bu iki kule daha zonra yazacağı the lord of the rings için esin kaynağı oldu. ronald’ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. bu yerel pamuk markası gamgee, ronald’ı etkilemiş olmalı ki frodo’nun sadık dostu sam’e bu soyadı vermiş.

16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan edith ile tanıştı. fakat peder morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında tolkien klasik diller eğitimi almak için exeter koleji’ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiç bir zaman unutamadığı edith’i buldu (söylenir ki edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç tolkien’i çok etkilemiştir). gençler 22 mart 1916’da evlendiler. üstelik tolkien onu ikinci kez bulduğunda edith bir başkası ile nişanlıydı.

bu arada i. dünya savaşı başlamıştır. kısa bir süre sonra tolkien’de orduya katdı ve fransa cephesinde savaşı. iki yakın dostunu bu savaşta kaybeden tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden ingiltere’ye geri döner. fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını oxford’da geçirdi. savaş bittiğinde tolkien’de oxford english dictionary’de iş bulur. 1945 yılında oxford’da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. bu süre içerisinde devasa hayal dünyası orta dünya’yı oluşturmaya devam eder. ilk kitabı bir çeviri olan "sir gawain and the green knight"’ı yayınlanır. entellektüel bir topluluk olan "inklings" i yakın dostu c.s. lewis ile kurar ve 1937 yılında "the hobbit" i yayınlar. roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. oxford’da profesör olan tolkien’den nasıl olupda bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve hobbit kısa zamanda popüler olur. bundan sonra tolkien the lord of the rings için çalışmaya başlar.

1954 yılında destansı the lord of the rings’in ilk iki bölümü ingiltere’de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. roman hobbit’den bile daha fazla tepki alır. bir kısım eleştirmen tarafından hobbit’dekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır tolkien. oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar. 1965 yılında lotr’un amerika birleşik devletleri’nde yayınlanması ile her şey birden değişir. amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. bundan sonra tolkien için ilginç bir hayat başlar. zaman zaman aşırı ilgiden bunalır tolkien. bir çok defa adres değiştirir. sayısız kere telefon numarası değişir. ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "balrog nedir? blue wizards’lara ne oldu?". 29 kasım 1971’de karısı edith öldü. tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabildi ve 2 eylül 1973’de kraliçe’den cbe ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında öldü.
siddartha
fantastik bilimkurgu tarzını edebiyata kazandıran, hayal gücü aşmış yüzünü hep gandalf gibi hayal ettiğim rahmetli yazar.
camurhan
nezdimde fantastik dünyanin kapilarini popüler kültüre acip, ayni zamanda kapamis insandir. masallari, kültürleri insan bu kadar mi güzel kendi fantazisine göre kurgular, birlestirir, basyapitlar üretir. bu kadar mi popüler kültürü etkiler.
bir benzeri insan icin (bkz: george lucas).
eflatun kar
ısrarla alegori yapmadığını söylemek suretiyle külliyen yalan söylediğini düşündüğüm fantastik edebiyatın kalesi sayılan yüzüklerin efendisi üçlemesinin yazarıdır.
passive
hayal gücüne hayranım.bir rakı sofrası kurup şöyle bir konuşmak,muhabbet etmek istediğim insanların başında gelir kendisi.sormak ve tartışmak istediğim çok soru var.allah rahmet eylesin...
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol