şeytan carpması

quantitatif
federal almanya wurzburg’da 16 yasindaki anneliese michel 1968 yazinin siradan bir gunu, kardesleri tarafindan bulundugunda vucudu kontrol edemedigi titremelerle sarsiliyordu. once epilepsi tanisi kondu. kisa surede tekrarlayan ataklarin ardindan dua ederken tuhaf seslerin esliginde seytani yuzler gormeye basladi. doktorlar bir sey yapamayinca ailesi 1973 yilinda onu seytan cikartan bir papaza goturdu. ancak kasabanin piskoposu, papaz ernst’in seytan cikartmasina izin vermedi. kardinal dinle dolu bir hayatin huzurlu olmasina yetecegini dusunuyordu. ataklar daha dogrusu seytanin goruntuleri hic bitmedi. birkac yil sonra kardinal de ikna olmustu. "romanum ayini" adi verilen buyuk seytan cikartma ayini yapilmasina karar verildi. bir yil boyunca her hafta bir-iki seytan cikartma seansi yapildi. ataklar o kadar gucluydu ki anneliese ya zincirleniyordu ya da iriyari uc adam tarafindan ancak zapt ediliyordu. seytan cikartma dayanilmaz bir isti, haftalarca yemek yemiyor bazi ayin gunlerinde ortalama 600 kez diz cokturuldugu icin dizleri kan icinde kaliyordu. ayinler boyunca genc kizin hiriltilarini ve anlamsiz sozlerini iceren 40’tan fazla teyp kaydi yapildi. 30 temmuz 1976 gunu anneleise’nin atesi aniden yukselince seytan cikartma ayini de bitti. genc kiz bir gun sonra da oldu. rahip ernest alt savci tarafindan sorusturulmaya basladi ve alti ay hapis cezasina carptirildi.gecen hafta vizyona giren seytan carpmasi iste bu gercek hikayeden yola cikiyor.
predator
esasen 1970’lerin ortasinda almanyada <anneliese michel> isimli genc kizin basindan gecen seytan cikarma ile ilgili hikayenin holywoodlastirilmis versiyonu olacak film...

gercek hikayede 1968’de epilepsi teshisi konan anneliese 1970-74 arasi kismi felc oldugu ya da etrafta seytani yuzler ya da hayaller gorudugu pek cok atak yasamaya baslar... kendisi ayni zamanda koyu katoliktir.. ruhuna seytan girdigine inanmaya baslar.. gittigi doktrolar ve ilaclara ragmen ataklarda azalma olmaz, tersine hem sayilari hem de sidetleri artmaya baslar... 74-75 arasi bir kac kez seytan cikarma icin kiliseden izin istenir...

not: katolik kilisesinin exorcism icin kati kurallari vardir.. bunlar 1614 yilindan beri rituale romanum adi altinda kabul gormus ve uygulanmistir...

almanyadaki katolik kilisesi en sonunda 75 eylulunde exorcism icin izin verir ve 2 rahip atar... eylul 75’den temmuz 76’ya kadar exorcism seanslari haftada 2-3 sefer devam eder... bu arada kzin durumu iyice kotulesmistir.. hic bir sey yememektedir.. ilac ile uyutulup yiyecek verilebilmektedir.. aliesinin evinde kalan annaliese kriz anlarinda bagirmaya baslayip evin icinde ciril ciplak kosturmakta, kendi cisini icmekte, orumcek ve diski yemekte, anlasilmayan lisanlarda ve ses tonlarinda konusmakta, yer yer kendine zarar vermete idi.. bazi durumlarda 2 ya da 3 erkek guclukle zapt etmeye baslamisti... bu arada seanslar devam ediyordu.. haliyle psikolojisi de iyice kotulesmisti.. duvarin karsisinda gunde 600-700 defa arka arakaya diz cokup kalkiyordu ki bu yuzden dizleri parcalanmisti..
rahipler bu araa seanslari hep kaydettiler.. yaklasik 40 kaset dolmustu.. son seans 30 haziran 1976’da oldu.. daha sonra 1 temmuz ogle vakti anna son nefesini verdi...

olumunden sonra ailesi ve rahipler hakkinda dava acildi.. olum sebebi aclikti... dava uzun sure avrupada epey ses getirdi.. psikolog ve doktorlar dinlendi.. exorcisim kayitlari dinlendi.. psikologlar rahiplerin ve ailesinin bu duruma sebep oldugunu soylediler.. psikolog ve doktorlar doctrinaire induction aciklamasini getirdiler.. kisaca rahipler ve ailesi zaten epilepsi hastasi olan kiza belki de farkinda olmadan etkilemislerdi.. yaptigi hareketlere sebep cikartmislardi ve zaten gayet katolik olan kizcagiz da bu sebebe baglanmisti... sonucta mahkeme karari ile ailesi ve rahipler 6 ay ceza aldilar..

daha sonra alman katolik kilisesi bi aciklama yaparak anna’nin ruhuna seytan girmesi gibi bi durumun olmadigini soyledi.. hatta bu kararin ardindan vatikan <rituale romanum>’un tekrar incelemeye aldi ve 98 yilinda yeni versiyonunu yayinladi... yeni ismi <de exorcismis et supplicationibus quibusdam >oldu..."
x
dün gece saat 2 itibariyle izlediğim ve bazı sahnelerinde ilk defa tırstığım gerçek bir hikayeden esinlenerek senaryoya uyarlanmış güzel bir flim.
gece saat 2, evde kimse yok tek başına üstelik 7+1 ses sistemi ile izlenildiğinde nasıl tırsılmaz ki? o değilde bi an saate bakmıştım 3 e geliyordu o an acaba mı dedim.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol