american history x

1998 yilinda tony cane tarafindan cekilen edward norton ve edward furlong un oynadigi ibret bir sinema filmi.filmde bahsedilen siyasi icerikten ziyade bir konu hakkinda fanatik olmanin olan biteni gormemezlikten gelerek koru korune nefer olmanin neticelerini goz onune sermesi acisindan guzel bir cali$madir kanimca.

(bkz: the white man marches on)

sinema tarihinin en guzel filmi.ozellikle dusta olanlar pek cok erkege ibret olmali.

kuzenimle(spooky) tekrar izledigim ama izlemekten bikmayacagim sinema tarihinin en keyifli filmlerinden. fanatizmin bir hayati bu kadar berbat edebilecegini gozler onune seren yapit.

edward norton’un oyunculugunu en iyi sekilde gosterdigi filmdir.filmde asil konu ’irkci olmayalim olanlari uyaralim’ degildir.ders cikarilmasi gereken baska mesajlar verilmistir.amerika sinema tarihinin en guzel filmidir.

arsivinizde mutlaka bulunmasi gereken bir film insanlarin fikirlerinin zamanla degisebilicegini anlatan dramatik bi sona sahip surukleyici bir sanat eseri.

her faşist,ırkçı zihniyetin izlemesi,izleyipte bişeyler öğrenmesi gereken film.

edward norton un kaldırımdaki infazı muhteşemdi..

edward norton un deli vücut yaptığı film.

bir dönem amarikada yasaklanan filim.

sonunda en cok dumura uğradıgım filmlerden biridir heralde...

curb stomp ibaresini hafızama kazımıştır.
(bkz: say goodnight)

"you see this? it mean’s not welcome!" repliği unutulmaz..

edward norton un oyunculukta uctugu, dokturdugu film.

edward norton un 3 ayda 15 kilo kas yapmasına sebebiyet veren film.
bir muhabirin "bu kadar kısa bir sürede forma girmeyi nasıl başardınız?" sorusuna ise "markete gidip birsürü proteinli yiyecek ve içecek aldım ve bütün gün çalıştım" cevabını vermiştir.

dünya af örgütü ırkçılığı yok etmek adına bu filmin dünyanın her yerinde gösterilmesine destek vermiştir.

fazla irdelenmezse ırkçılık karşıtı, ırkçılığın saçmalığını yansıtan bir film. fazla irdelenirse, kesinlikle tam tersi.

-----------------------------spoiler----------------------------

çene kirma sahnesini düsündükçe, hala içim bir tuhaf olur.

-----------------------------spoiler----------------------------

her insanın doğduğu andan itibaren zihin ceplerinin olur olmaz şeylerle dolması/doldurulmasını, nefretin nasıl da yorucu gereksiz bir şey olduğunu ve daha önemlisi nasıl da otomatikleşebildiğini çok çok iyi yansıtan harika bir film.

kendini ilkgençlik çağı haliyle kabullenmiş bireyin, farkı görünce() bulunduğu ideolojinin asıl sorgulamasının gerçekleştiği, anafikrin sorgulanmak olduğu, güzel bir filmdir..
edward nortonun bir çimdik gibi hayatın ortasına atıldığı ve uyandırmasının bi hassiktir geçirttiği filmdir ayrıca.
sırf sorgulamanın, insan beynini yıpratması için ne gibi zorluklardan geçilmesi gerektiğini gösteren filmdir.