bertolt brecht

spooky
burgen berthold friedrich brecht, 1898 augsburg’da bir kagit fabrikasi mudurunun oglu olarak dunyaya geldi. brecht, koniglisches realgymnasium’a gitti, ilk siirleri 1914’te yayinlandi; edebiyata ve tiyatroya ilgi duymasina karsin, munih’te ludwig maximilian universitesi’nde tip okumaya basladi. 1918’de askere alindi, gezici askeri hastanede calisti; 1918’de bavyera’daki baal’i yazdi. 1919 yilinda itibaren siyasetle ugrasmaya baslayan berthold brecht, munih’te bagimsiz sosyal demokrat parti’ye girdi. bu donemde augsburger volkwille’ye tiyatro elestirileri yazdi; tip ogrenimini birakarak, muncher kammerspiele’ye girdi; ikinci oyunu olan trommeln in der nacht (1918-20, gecede trampetler) burada sahnelendi ve kleist odulu’nu kazandi. munih sanat cevresine katildi, bavyera halk guldurusunun temsilcisi olan karl valentin’le dostluk kurdu.

1924’te berlin’e gecti, deutsches theatre’da max reinhardt’in yaninda yonetmenlik yapti; 1924’te marlowe’dan serbest bir uyarlama olan leben eduards des zweiten vom england’i (ingiliz krali ii. edward’in yasami) sahnelendi; hasek’in aslan asker svayk’ini uyarlamasi icin erwin piscator’a yardim etti (1923); epik tiyatro ustune goruslerinin etkisi altinda kaldigi piscator’la isbirligi sonucunda mann ist mann’i (1927, adam adamdir) yazdi. esi, oyuncu maianne uc kurusluk opera’dan bir manzara; tara hugo ve tom hollander, brecht’in donmar tiyatrosunda sahnelenen uc kurusluk opera’sindaki sahneleri zoff’tan ayrildiktan bir yil sonra, omur boyu birlikte calisacaklari helena weigel’la evlendi; yakin isbirligi yapacaklari besteci kurt weill’la tanisti; die dreigroschenoper (1928, uc kurusluk opera) adli ilk epik operasi, bu isbirliginin verimli urunu oldu.
naziler’in yonetime gecmesiyle birlikte, brecht’in oyunlarini sahneleme imkani da kalkti; 1933’te reichstag yanginindan bir gun sonra prag uzerinden viyana’ya kacti; die sieben todsunden der kleinburger (1933, kucuk burjuvanin yedi gunahi) oyununun paris’te oynanisindan sonra, kurt weill’la isbirligi sona erdi. 1933 yili sonunda danimarka’ya gecti; 1933’te uc kurusluk opera’ya dayanan der dreigroschennovel (uc kurusluk roman) hollanda’da yayinlandi; 1935’te nazi yonetimince alman vatandasligindan cikarildi; o yil new york’ta sahnelenen, gorki’nin ayni adli romanina dayanarak yazdigi die mutter (ana) adli oyununu izlemek uzere abd’ye gitti.

nazi yonetimine karsi etkinlikler arasinda, moskova’da yayinlanan des wort (soz) adli derginin yabanci ulke editoru oldu; bu yillarda nazi yonetimini hedef alan furcht und elend des dritten reiches (1935/38, hitler rejiminin korku ve sefaleti) gibi oyunlar ile 1938’de uranyum atomunun ilk kez parcalanmasi uzerine bilim adaminin sorumlulugunu isleyen leben des galilei(1938/39, galile’in yasami) adli oyunu yazdi. 1939’da hitler’in danimarka’ya girmesi uzerine isvec’e, 1940’da da finlandiya’ya gecti; 1941’de helsinki birlesik devletler konsoloslugu’ndan vize alarak sovyetler birligi uzerinden abd’ye (santa monica) gitti.

hollywood icin senaryolar yazarak gecimini saglamaya calistiysa da, ancak bir senaryosu filme alindi ( hangman also dies, 1942, cellat da olur); burada muzikci h. eisler ve paul dessau’la yonetmen piscator ve yazar heinrich mann’la bulustu; charles kaughton’la ve joseph losey’le birlikte galile’nin yasami’ni yeniden duzenleyerek ingilizceye cevirdi ve sahneye koydu (1947), charlie chaplin’le ve kendi dusuncelerinin bir savunucusu olan yazar eric bentley’le dostluk kurdu; 1947’de komunist parti’siyle iliskileri konusunda amerikanca olmayan etkinlikler kurulu karsisina cikti, hanns eisler’in kendisinin 1930’da partiye girmis oldugu yolundaki ifadesini yalanladi ve kurul’un sorularini yanitlamadi; ertesi hafta, gelileo’nun new york temsilini beklemeden isvicre’ye kacti. 2. dunya savasi sirasinda brecht’in uc oyununu sahnelemis olan zurich shauspielhaus kendisine yardimci oldu ve burada kendi antigone (1948) uyarlamasini sahneledi, augsburg gunlerinden dostu sahne

bertolt brecht’in cronet tiyatrosundaki, galileo oyunundan bir manzara - charles laughton, galileo rolunde, yardimcisi eda reisse merin tarafindan hizmet edilirken tasarimcisi caspar neher’le birlikte calismalar yapti.

1948’de dogu almanya’dan gelen oneri uzerine dogu berlin’e gecti, orada karisi helena weigel’le birlikte berliner ensemble’i kurdu (1949); topluluk, 12 kasim’da herr puntila und sein knecht matti (bay puntila ile usagi matti) oyunuyla sanat yasamina girdi. berliner ensemble’in dramaturg ve yonetmeni olarak gorev alan brecht, berliner ensemble’i "epik tiyatro okulu" ve dunyanin en iyi tiyatrolarindan biri yapti; pes pese sahneledigi oyunlariyla, berliner ensemble, epik tiyatro pratigi ve estetiginin merkezi oldu. 1950’de gezi ozgurlugune kavusabilmek icin karisiyla birlikte avusturya vatandasligina gecen brecht, 1953’te pen kulup baskani oldu; die tage der commune’den (1949, komun gunleri) sonra oyun yazmayi birakti; 1939’da yazmis oldugu paul dessau’nun muziklerini yaptigi das verhor des lukullus (lukullus durusmasi) adli operasi berlin devlet operasi’nda bir temsil yaptiktan sonra kaldirildi; 1951’de dogu alman devlet odulu’nu aldi; 1953’teki komunizm karsiti ayaklanma uzerine hukumete uyarici bir mektup yazdi; 1954’te, berliner ensemble, schiffbauerdamm’daki kendi yerine yerlesti; acilis oyunu, der kaukasische kreidekreis (1943/45, kafkas tebesir dairesi)

juliet stevenson, kafkas tebesir cemberi’nde cocugu tutarken; simon mcburney, kafkas tebesir cemberi oyunundaki repligini konusurken juliet stevenson, cocugu tutuyor. royal national tiyatrosu

, basinda yer almadi; 1955’te moskova’ya giderek (uc kurusluk opera disinda hicbir oyunu sovyetler birligi’nde sahnelenmemis oldugu halde) stalin odulu’nu ve paris uluslar arasi tiyatro senligi’nde (berliner ensemble’la) !. odulu’nu aldi. kendi tiyatrosunda (farquhar, hauptmann, lenz ve shakespeare’den) oyunlar koymayi surdurdu; 1956’da kalp yetmezliginden yasamini yitirdi.


kaynak:http://www.kimkimdir.gen.tr
hllrsn
yüzyılımıza damgasını vuran oyun yazarı ve tiyatro kuramcılarından bertolt brecht bavyera’nın augsburg kentinde doğdu. aynı zamanda yetenekli bir şair olan brecht ilk şiirlerini 1913’te okul gazetesinde yayımladı. bundan bir yıl sonra ise yaşadığı kentin yerel gazetesinde yazıları çıkmaya başladı. edebiyata ve tiyatroya büyük ilgi duymasına karşın bir süre tıp eğitimi gördü. i. dünya savaşının son yılında askere alındı ve bir hastanede görev yaptı. aynı yıl "ölü askerin öyküsü" adlı bir şiir yazdı. bu şiiri, yıllar sonra nazilerce suçlanarak alman yurttaşlığından atılmasına neden oldu. 1919 şiir çalışmaları açısından verimli bir yıldı. şiirlerini die hauspostille’de (dua kitabı) topladı.
bu sırada tiyatroya olan ilgisi de sürüyordu. 1924’te berlin’e gitti. burada carl zuckmayer, max reinhardt ve helena weigel gibi dönemin ünlü sanatçılarıyla tanıştı ve birlikte çalışma olanağı buldu. bir süre sonra yetenekli bir oyuncu olan helena weigelle evlendi ve bu evlilik ömrünün sonuna kadar sürdü. brecht’in oyunların pek çoğunda weigel başrolde oynadı.
tiyatro yönetmeni erwin piscator ve besteci kurt weill ile tanıştıktan sonra brecht tiyatro yaşamında yeni bir adım attı. piscatorla birlikte jaroslav hasekin ünlü romanı aslan asker şvayk’ı sahneye uyarladıktan sonra yazdığı adam adamdır adlı oyunu "epik tiyatro" anlayışının ilk denemesiydi. bu öğretici bir tiyatro türü olup, olaylar geleneksel tiyatrodakinin aksine, dramatik bir biçimde canlandırılacak yerde, izleyiciye anlatılır. izleyici sahnede olup biteni bir gözlemci gibi izler. epik tiyatro’da amaç düşündürmek, izleyicinin aklını kullanarak bir karara varmasını, harekete geçmesini sağlamaktır. brecht dünyanın değişmesinden; insanların fırsat eşitliğine, düşünce özgürlüğüne sahip olduğu, adaletli bir düzenin kurulmasından yanaydı. benimsemiş olduğu marxist dünya görüşü doğrultusunda, böylesine bir dönüşümün gerçekleşeceğine inanıyordu. tiyatronun bu amaca ulaşmak için etkili araçlardan biri olduğu kanısındaydı.
gene bu sırada yazdığı ve kurt weill’in bestelediği; dünya çapında ün kazanacak olan mahagonny ve üç kuruşluk opera adlı müzikalleri sahneye koydu.
nazilerin yönetime gelmesiyle birlikte brecht’in almanya’da çalışma olanağı ortadan kalktı. 1933’te almanya’yı terk etti. önce isviçre’ye, oradan danimarka’ya gitti. 1939’a kadar kaldığı danimarka’da tak-tik , hitler rejiminin korku ve sefaleti, galileo’nun yaşamı, cesaret ana ve çocukları gibi her biri başyapıt olan oyunlar yazdı. sezuanın iyi insanını da burada yazmaya başladı.
1939’da danimarka’nın da nazi tehdidi altına girmesi üzerine önce finlandiya’ya, oradan da 1941 de abd’ye gitti. brecht’in oyunlarından bazıları bu dönemde ingilizce’ye çevrildi ve abd de sahnelendi. ne var ki, bu ülkede izleyici brecht’in oyunlarından tedirgin oldu ve ilgi göstermedi. 1947de abd’de esen soğuk savaş rüzgarı, brecht’in amerika’ya karşı etkinlikleri soruşturma komisyonu’nca sorguya çekilmesine yol açtı. dünya görüşüne ilişkin suçlamalara karşı çıktı. abd’de barınmayacağını anlamıştı.
brecht, alman demokratik cumhuriyeti yöneticilerinin çağrısı üzerine doğu berlin’e yerleşti ve içlerinde eşi helena weigelin de bulunduğu bir grup oyuncuyla 1948’de berliner ensemble adlı tiyatro topluluğunu kurdu. berliner ensemble, gerek kuramsal çalışmaları, gerek sahnelediği çok başarılı oyunlarıyla, dünya çapında ün kazanmakta gecikmedi.
ülkemizde de tanınan ve oyunları çok sevilen brecht 1956 ilkbaharında hastalandı ve bundan kısa bir süre sonra berlin’de öldü.


emma the gold one
’’ne yazık bir toplumdur ki, kahramanlara ihtiyaç duyar!’’ sözü, içinde bulunduğumuz günlerde, aylarda hatta yıllarda tekrar düşünülesi, tekrar alkışlanası tiyatro adamı, aydın.
independence
asıl adı eugen berthold brecht şair, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve kuramcıdır.


augsburglu bir kağıt fabrikası müdürünün oğlu olan brecht, 1898 yılında augsburg’da doğdu.
edebiyat ve tiyatroya ilgi duymasına rağmen 1917’de liseyi bitirdikten sonra münih’te tıp okumaya başladı.1918 sonbaharında tıp öğrenimini yarıda bırakarak hastabakıcı olarak i.dünya savaşı’na katıldı.

1919’da münih’e dönünce başarısızlığa uğrayan demokrat ihtilalinde yer aldı.

tıp öğrenimini bırakarak tiyatro eleştirileri yazdı.1920’de münchner kammerspiele’ye dramaturg olarak girdi ve oyunlarını sahnelemeye başladı.

"gecede davullar” adlı oyunu 1922’de kleist ödülü’nü kazandı.

bavyera halk güldürüsünün temsilcisi karl valentin’le dostluk kurdu.1924’de berlin’e geçerek deutsches theater’da max reinhardt’ın yanında yönetmenlik yaptı.

1928’de kurt weili’la tanışarak epik opera ürünleri vermeye başladı.marxçı felsefe ve ekonomiyle uğraşı sonucunda öğreti oyunları ortaya çıktı.bu oyunları için hindemith ve k.weill’den sonra h.eisler’le çalışmaya başladı.

1932’de brecht ‘in senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini s.dudow’un yaptığı "kuhle wampe "filmi yasaklandı.

27 şubat 1933 ’teki berlin parlamento yangınından sonra viyana’ya kaçmak zorunda kaldı ve 1935’de nazi yönetimince alman vatandaşlığından çıkarıldı.

isveç’e ve finlandiya’ya göç etti, sovyetler birliği üzerinden abd’ye gitti.hollywood için senaryolar yazdı.bu arada h.eisler, p.dessau, piscator ve h.mann’la buluştu, charlie chaplin ve e.bentley’le dostluk kurdu.

amerikan alehtarı etkinlikleri soruşturma kurulu tarafından sorgulanmaya uğradı ve isviçre’ye gitmek zorunda kaldı.zürih schauspielhaus’ta çalışmalar yaptı, c.neher’le iş birliğine girişti.1948’de doğu berlin’e yerleşti.

karısı helene weigel’le birlikte berliner ensemble’ı kurdu.burada dramaturg ve yönetmen olarak görev aldı.berliner ensemble’ı “epik tiyatro okulu” ve dünyanın en iyi tiyatrolarından biri yaptı.

1950’de berlin sanatlar akademisi üyesi, 1953’te pen kulüb başkanı olan brecht’e, ününün uluslar arası boyutlara ulaşması üzerine 1955’te sscb stalin ödülü verildi.bunların yanı sıra doğu alman devlet ödülü’nü ve paris uluslararası tiyatro şenliği 1.ödülü’nü aldı.

diyalektik maddeci tiyatroyu kurdu.sosyalist, hümanist ve devrimci dünya görüşü doğrultusunda kapitalist dünya sisteminin dönüşüme uğratılmasına çalıştı.

öğretisel oyunları ile müzikli oyunlarında kapitalist toplum düzeninin, para ahlakının, sömürü sisteminin iç yüzünü ortaya sermeye yöneldi.küçük burjuva ideolojisine yıkıcı darbeler indirdi.işçi sınıfının ve toplumcu dünya düzeninin açık savunuculuğunu yaptı.

oyunlarına tarihsel ve toplumsal sürecin ve gelişim yasalarının bilincine varılması, eleştirilmesi ve yargılanmasını başlıca öğretisel aracı kıldı.marxçı dünya görüşünü yaşamın diyalektik akışına uygun eleştirel yaratıcı bir eylem olarak gördü.

epik tiyatro estetiğini yarattı, eleştirel toplumcu gerçekçi tiyatroyu ve çağdaş maddeci devrimci tiyatroyu kurdu.

epik oyun, epik müzik(opera) ve epik oyunculuk anlayışını, yabacılaşma ilkesini getirerek aristotelesci olmayan, metafizik olmayan tiyatroyu temellendirdi.

benzetmeci dramatik tiyatroya karşı göstermeci tiyatroyu geliştirdi böylece hem öğretici hem de eğlendirici çok biçimli bir tiyatro yarattı.

oyunları: baal, gecede trampet sesleri, kutsal kitap, düğün, dilenci ve ölü köpekler, şeytan kovma, karanlıktaki işık, balık avı, ova, kentlerin vahşi ormanında, ingiliz krali ii.edvard’ın yaşamı, adam adamdır, üç kuruşluk opera, mahagonny kentinin yükselişi ve düşüşü, lindberghlerin uçuşu, anlaşma üzerine badem öğreti oyunu, evet diyen hayır diyen, önlem, mezbahaların kutsal tohanna’sı, kural ve kural dışı, analyze that, yuvarlak kafalılar sivri kafalılar ,küçük burjuvanın yedi ölümcül günahı, horasyalılar kuriasyalılar, carrar ananın silahları, iii.reich’in korku ve sefaleti, galrlei’nin yaşamı, dansen, demirin fiyatı nedir, cesaret ana ve çocukları, lukullus’un sorgulanması, sezuan’ın iyi insanı, purtla ağa ve uşağı, matti, arturo ui’nin önlenebilir yükselişi, simone machard’ın düşleri, schweyk, malfi düşesi, kafkas tebeşir dairesi, sofokles’in antigone’si, komün günleri, lenz’in saray danışanı, g.haurptmann’ın kunduz kürkü ve kırmızı horozu, corriolaus, rouenli jeanne d’arc’ın davası, turandot veya aklayıcıların kongresi, moliere’in don juan’ı, ziller ve davullar.

kuramsal yapıtları: tiyatro için küçük organon, deneysel tiyatro, epik tiyatro üzerine, hurda alımı, sosyalist açıdan bir sanat kuramı, sosyalist gerçekçilik ve toplum.
goshenit
anladık iyisin,
ama neye yarıyor iyiliğin.
seni kimse satın alamaz,
...eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin düşündüğünü,
ama düşündüğün ne?
yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?

şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa.
deus ex machina
“banka kurmanın yanında banka soymak nedir ki?” sözünün sahibi. ki bu söz sponsoru koç olan iksv istanbul bienalin’in afişlerini süslediğinde baya sinirlendiğimi anımsıyorum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol