heybeliada da tükürük olayı

isimsiz kahraman
kaynak:
deniz kavukcuoglu - cumhuriyet 6.7.2005


heybeliada’da bir tukuruk olayi

ilk ofke tukurugu grubun en onunde yuruyen genc kizin bacagina atilmis,
arkasindan gelen obur kizlar da ne oldugunu anlayamadan kendilerini bir
anda yogun bir tukuruk saldirisinin ortasinda bulmuslardi. cevrelerini
saran carsafli kadinlar bir yandan tukuruyorlar, bir yandan da , "bu
ciplak bacaklarinizla aptesimizi bozuyorsunuz, sizi gordukce
kocalarimizin da aptesleri bozuluyor!" diye bagrisiyorlardi.
tukurenler,
heybeliada’nin yeni sakinleri, bu yeni ada sakinlerinin apteslerini
bozduklari icin bacaklarina tukurulmeyi hak ettikleri dusunulenler ise
kimi yaz kis heybeliada’da yasayan, kimi de adadaki yazliklarina gelmis
"adalilar" di adali genc kizlarin tek suclari, bu yaz sicaginda kisa
kollu bluzlar giymek, altlarina da birer sort gecirmis olmakti.
carsafli, turbanli, tesettur pardosulu kadinlar degirmen plajindan
donen
"kendilerince aykiri" giysili genc kizlarin yolunu kesmisler, onlara
iyi
bir ders" vermislerdi.

bilenler bilir, heybeliada’da degirmen mevkii denilen yerde, ormanin
icinden gecilip inilen bir plaj vardir. ormandaki masalarda insanlar
piknik yaparlar, dileyenler plaja inip guneslenirler, yuzerler. ne var
ki her yil acilan plaj, bu yil acilmadi. soranlara, "bu yil plaji
uskudar belediyesi isletiyor" denildi. gercekten de bir sure sonra
buraya yesil renklii cadirlar kuruldu, cevreye burasinin "yaz kampi"
oldugunu gosteren afisler asildi. bir suredir degirmen mevkiinde toplu
namazlar kiliniyor, yukarida kapali duran papaz okulu’nun duvarlarinda
yansiyacak kadar yuksek sesle ilahiler okunuyor. toplu namazlarla, bir
agizdan okunan ilahilerle cosan dini butun kadinlar sonra hep birlikte
kendileri gibi olmayan, kendileri gibi yasamayan adanin obur
sakinlerinin yollarini kesip sortlu bacaklarina tukuruyorlar.

heybeliadalilar olan biteni dehset icinde izliyorlar.

koktenci islam, gunluk hayatin icinde her gun yeni mevziler kazaniyor,
insanlar her gun alisilmadik yeni goruntulerle karsilasiyorlar, bu
goruntuler karsisinda ne yapacaklarini bilemiyorlar. "hepimiz musluman
degil miyiz" sorusu karsisinda bircok insan bocaliyor, cunku koktenci
islam bu soruya alisilagelenden farkli bir yanit getiriyor.

"hosgoru" bugunlere kadar toplumu bir arada tutan, kaynastiran,
bireyleri verimli kilan bir duyguydu. fakat dayatmalar, zorlamalar bu
duyguyu zedeliyor. basindaki ortusu nedeniyle kizinin universitedeki
mezuniyet torenine alinmayanbir annenin durumu toplumun vicdanini
nasil yaraliyorsa, sort giydiler diye bacaklarina tukurulen kizlarin
durumu da vicdanlari o degin yaraliyor.
karsilikli hosgorusuzlukten kaynaklanan vicdan yaralari derinlestikce
kapanmalari da zorlasiyor. insanlar birbirine giderek dusmanca bakar
oluyorlar ki bunun hic kimseye, hicbir kesime, hicbirimize yarari yok.

adalar belediyesi, degirmen mevkiindeki o plajin isletmesini hangi akla
hizmeten uskudar belediyesi’ne verir? bunu tartismak istemiyorum. beni,
plajin isletmecisinin, yani adalet ve kalkinma partili uskudar
belediyesi’nin yukarida sozunu ettigim "tukuruk olayi" karsisindaki
tepkisi ve bu tur olaylarda alacagi, almayi dusundugu onlemler
ilgilendiriyor. belki bir yanit gelir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol