suzgec

lethe
çok faydalı bir gereç. yani bence. zaten yazdıklarım benim fikirlerim olduğu için bence dememe gerek yok, evet.
biraz da süzgeçten bahsedelim o zaman. hikaye bu ya, elimizde birden fazla farklı şey var. ama biz bunların bir kısmının elimizde olmasını istemiyoruz. hatta hayatımızdan çıksınlar gitsinler istiyoruz, öyle de bir nefret. secret yapıp bu nefretten kurtulmak en güzeli. ama diyelim ki olmadı. hala ısrarla bazısı kalsın, bazısı gitsin istiyoruz.

çok da fazla kafa karıştırmanın alemi yok. hayatın sırrını süzgeçle çözecek değiliz. makarnadan bahsediyorum, hani şu bizim makarna, dost diye bildiklerimizden. düdükü, burgusu, fiyonku, kelebeki ve tüm diğer italyanca adlarıyla evimizin vazgeçilmezi. işte onun hamur kısmını istiyoruz, hamur kısmı da bizi istiyor ama haşlama suyu bir sevenleri ayıran gibi araya giriyor ya, süzgeç de burda bir hulusi kentmen. kötüyü, içi fesatı hayatımızdan çıkarma hususunda hep yanımızda. iyilerin dostu, kötülerin düşmanı adeta.

yani umarım süzgeçin benim için ne kadar önemli olduğunu anlatabilmişimdir. yani o derece, evet.
mmkurabiye
suzgec dendiginde aklima ilk gelen sey su fıkra:
iki deli konusuyorlarmis.bir tanesi sormus
-suzgeci nereye koydun? diye
digeri cevap vermis:
-cope attim
digeri hiddetlenerek:
-neden yaptin ki boyle bir seyi?
deli de demis ki:
-dibi delik desikti de ondan..


not:ilkokul 2. sinifta falandim. bu fikrayi ogrenir ogrenmez her firsatta arkadaslarima anlatirdim.sadece kendimin guldugu kisimlari hatirliyorum.
simdi gulmedim ama sebepsiz bir mutluluk oldu tabi.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol