pervane

spooky
doner bir milin uzerine yerlestirilmis ve uygun bir aerodinamik ya da hidrodinamik bicim verilmis metallerden olusan aygittir.hava tasitlarinda ve gemilerde kullanilir.
laluska
bir yüksek sadakat parçası. şiddetle önerilir.

yürüyorum sokaklarda
sen evinde uyurken
saatten haberim yok
belki geç
belki erken

kaderin cilvesinden
şarabın öfkesinden
anladım ki kaçış yok
bu aşkın pençesinden

işten eve dönerken
susayıp su içerken
her daim aklımdasın
hayat akıp giderken

sen parla ben döneyim
aşkının etrafında
bir yanıp bir söneyim
alacakaranlıkta
karpuzz
zuhal olcay’dan dinlenmesi pek bir hoş olan şarkı. bir edalı, nameli, nazlı söylemiş.

ben bal arısı gibiydim
senden önce
bak pervanelere döndüm
seni görünce
yana yana kül olsam her an
yine de senden ayrılamam
yoluna adadım ömrümü ben
sensiz olamam
yana yana kül olsam her an
yine de senden ayrılamam
bin yıl yaşasam yine sana doyamam
sana gönlümü verdim ey nazlı güzel
seni almazsam gözlerim açık gider
bana ellerini ver
hayat seni sevince güzel
yoluna adadım ömrümü
ben gel kaçma güzel
bana ellerini ver
hayat seni sevince güzel
sana gönlümü verdim nazlı güzel
seni almazsam gözlerim açık gider
bana ellerini ver
hayat seni sevince güzel
yoluna adadım ömrümü
ben gel kaçma güzel
bana ellerini ver
hayat seni sevince güzel
sana gönlümü verdim
nazlı güzel

tam bilememekle özdemir erdoğan ’dan da hayal meyal hatırlıyorum.
rhapsody
osmanlıca:-geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek.
-fırıldak
-çark
-haberci,kılavuz.
osmanlıca-türkçe ansiklopedik lugatta geçiyor...
zipaydirmen
düğümlenen dilinizin ve dizlerinizin çözülmesine yardımcı olan atamadığınız adımlara yol olup dillendiremediğiniz sözcükleri damağınıza dizen ilkay akkaya’nın kadife sesinde şarap etkisi yapan kızılırmak eseridir. söylenmesi zor kelimelerin ve gidilmesi uzak zamanların yol arkadaşıdır. gitmek ya da kalmak, sessizlik ya da ses olmak arasında sıkışıp kalabildiğimizi hatırlatır.

beni bırak beni bırak çünkü seni seviyorum
beni bırak beni bırak çünkü ben...
ışığa koşan ışıkta kırılan bir pervaneyim
ömrüm bir damla su aşklarda yanan hayata

aşklar alır beni acılar getirir
çiçeklerin balında böcekler yaşar beni
aşklar alır beni acılar getirir
gözlerde yağmurum şarkılarda hüzün

yanık bir orman oldu türkülerim
bataklıklarda açan çiçeklerde bul beni
acılar ki kanat takar hayata
acılarla yeşeren aşklarda bul beni

beni bırak beni bırak
çünkü ben...
sarkilarbircigligasiginmaksasimdi
bakışın düştü içim lal oldu
dudağından bal eyledim gönlüm saz oldu

gözlerin bir ateş ben pervaneyim
bıraktım kendimi ateş gül oldu

gözyaşlarım tenine bir çocuk bıraktı
kaybolan neydi ki beni böyle ağlattı

ben bende değilim ki
ben sendeki beni sevdim
bana senden gelen acıyı
gönlüme zikir eyledim..

(bkz: murat çelik)
pinhan
icinde mehmet kemiksiz’in solosunun olduğu dinlerken insana iskence eden, parcalara ayiran, bolen, eriten, tekrar toparlanmasina izin vermeyen, olaganustu bir yansimalar parcasi.

"bilmedim kim oldu bu hale sebep,
ağlarim, ağlarım ümidim heba oldu hep,
bendeki suzidil var mıdır acep,
tutuşup canveren pervanelerde"

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol