boğaziçi üniversitesi protestoları

independence
bastan yazmam gerekir, ogrencilerin ve ogretim uyelerinin protestolarina her ne kadar sonuna kadar hak versem de, öğrencilerin boyle bir salgin aninda o kadar kalabalik bir kitle olarak hicbir sosyal mesafe gozetmeksizin ic ice olmalarini cok riskli buluyorum.

gelelim olaylarin baslangicina.

her sey bogazici universitesine prof. dr. melih bulu'nun cumhurbaskanligi tarafindan rektor olarak atanmasi ile basladi.

ogrenciler ve hatta ogretim uyeleri bu atamaya sonuna kadar karsi ciktilar. zira ortada bir secim yoktu, tamamen erdogan'in istegi uzerine secim olmaksizin bir rektor universiteye kayyum olarak atandi. bogazici'li bunu kabul etmezdi, nitekim etmedi de.

protestolar basladi ve basladigi gunun sabahinda bir grup ogrencinin evine şafak operasyonu duzenlendi ve ogrenciler gozaltina alindi.

protestolar durmadi, aksine siddetlendi. bu hukumetin bunca sene anlayamadigi sey halka ragmen halkin istemedigi bir seyi yapamayacagiydi. gezi'de de ogrenemediler bunu.

protestolar devam edecekti, bunun uzerine valilik iki ilcede eylem yasagi getirdi. oysa bariscil eylem yapmak tum demokrasilerde halkin dogal hakkiydi, ama ulkemizde demokrasiden bahsetmek ne mumkun.

bu sefer ogrenciler kadikoy'de eylem yapma karari aldi ve kadikoy meydaninda eylemlerini gerceklestirdi.

protestolar karsisinda melih bulu'nun soyledigi tek sey "ben metelica dinleyen birisiyim, hala daha dinlemeye devam ediyorum" oldu.

ogrencileirn talebi ise melih bulu'nun ya istifa etmesi, yahut gorevinden alinmasi ve secimle gelecek bir rektörün universitenin idaresine gecmesi. bundan daha dogal bir talep olabilir mi?

bbc'nin konuya dair videosu surada;

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol