iftar çadırı

independence
maddi durumu iyi olmayan insanlarin oruclarini acabilmeleri icin pek cok semtte belediyeler tarafindan kurulan cadirlar.oralarda iftar acmak icin muazzam bir sabir gerekiyor televizyonlardan izledigimiz kadari ile..fakat insanlarin da yapabilecekleri ba$ka bir $ey yok ne yazik ki..allah sabir versin.
ups
ramazanlari bazen yemek yedigim yerlerdir.oruc tutmadigim icin gunaha giriyorum sanirim ama sonucta o yemeklerin hepsi yenmez ki hicbir zaman.zaten ben de hep sonlara dogru yerim.
independence
ramazan sebebi ile ulkenin dort bir yaninda yeniden belediyelerce kurulan cadirlar.yalniz bu sene kurulan cadirlarin extra ozelligi yerel secimlere cok az kalmadi.bu sebeple belediyeler birbirileri ile delicesine bir yari$a girdiler cadirlari kendileri kurabilmek icin.
independence
bu cadirlarin varligina kar$i degilim.

bu cadirlarin varolmasini saglayan $artlarin, acligin, sefaletin varligina kar$iyim.

bu cadira gelen birey, bu cadiri kurandan allah razi olsun diyor pek cok roportajlarda.bu cadiri oraya kuran da sensin aslinda, o cadirin icerisinde yenilen yemeklerin parasini veren de sensin.senin o cadira gitme gerekliligini senin ba$ina musallat edenler, yine senden aldiklari paralar ile kuruyorlar o cadirlari oraya.amac ne iyilik, ne sevap kazanmak. amac oy toplamak ey ahali uyan. yerel secimlere kac gun kaldi $urada, mahalli belediyeler ramazan cadirlarini kendileri kurabilmek icin kiyasiya dovu$ icerisindeler.

sen o cadira gittigin icin hic utanma, iftarini orada actigin icin zerre cekinme cunku senin en buyuk hakkindir bu. cunku orasi da senin benim cebimden cikan paralarla kuruldu. sen utanma, seni o cadirlarda iftar etmek zorunda birakan yonetim utansin. senin ayibin degil bu, seni yonetenlerin ayibi.
orqn
malesef amacına tam olarak ulaşamayan organizasyondur. bu çadırları dolduranların çoğunun evinde yiyecek yemeği vardır emin olun. gidin bakın, haksızsam haksızsın dersiniz.
lipsoz
belediyelerin hayır için kurduğu çadırlardır.

haberlerde izledim kadına sordular
- neden iftar çadırında yemek yiyorsunuz?
kadın,
- e yemekten sonra sofra toplama yok, bulaşık yok. dooğru yatağa..

vay amına koyim ne acelen var lan yatağa girmek için... onu da hayrına yan çadırda yapsalar karı eve gitmeyecek...
benduruyorumsebagitti
giderek miadını dolduran bir neo-islamcı/ahlakçı/toplumcu... uygulama.

istanbul başta olmak üzere büyük şehirlere terör, tarımda makinalaşma, nüfus artışı, teknoloji, yaşam standartları vb sebeplerle son otuz kırk yılda akan kitlelerin bir nevi "fetih" yaptığından bahsetmişti muhafazakâr bir kalem. onun şahsında pek çok muhafazakâr kanaat önderinin ve takipçilerinin paylaştığını düşündüğüm bu ifadeye göre; laik yaşam tarzı ile geleneksel islami/toplumsal yaşayışın dışına taşan şehir(ler) halkı, bu sebeple kaka sol düşüncelere teslim olmuş şehirler anadolu’nun saf, temiz (e biraz da yağmacı zihniyetli) insanlarının göçü sayesinde zıvanasından çıkmaktan son anda kurtarılmış burca bayrak dikilmiştir.

üniversiteler avamlaştırılmış, ticari hayat bilmem kaçıncı defa millileştirilmiş, basın hizaya getirilmiş; hasılı, kalabalıkların gücü adına emperyalizme, yani sömürüye islami kılıflar uydurulmuş, motifler bezenmiştir.

iftar çadırları bir yönüyle bana on yıllardır yaşanan bu süreci hatırlatır bir yönüyle.

11 ay adam yerine konulmayan fakir fukara, garip gureba vitrine yerleşir cam ekranlarda. ekran hocaları boy boylar soy soylar, bir yalanı allayıp pullar, iki kişiden bir buna inanır, hayat bayram olur...mu?

bir başka açıdan ise ısırılmış ekmeği dahi toplayıp evine götüren insanlar görürsünüz bu çadırlarda. bir şişe su kaç para ki? içtiğin suyu dahi isteyebilenleri görürsün. ihtiyacı var demek, olmasa böyle bir şeyi nasıl söyler insan? o insana nasıl böyle şeyleri yaptırır düzen! o ayrı mevzu...

bir aylığına da olsa kardeşliği hatırlatır. vardı la öyle bir şey hakkaten. kıssalar hisseler falan...

yavaş yavaş bu manzaralar azalıyor. daha az iftar çadırı kuruluyor. belediyeler, sürekli çadırlar yerine ayda bir kez 100 000 kişinin falan katılacağı organizasyonlara yöneliyor. o da kaybolacaktır bir iki yıla. ihtiyacı olan insan kalmadığından mı? nerde?..

o kadar (6) yıllık (üni.)öğrenciliğimde "hadi bir değişiklik yapalım" deyip niyetlenmemize rağmen bir kez dahi girmedik, giremedik o kuyruğa. ne gerek vardı ki, üç beş kuruşa açabilirdik orucumuzu. öyle de yaptık. sonra iş(!?) hayatı... gerek yok.

muhafazakâr kalabalıkların oyla, sözle, gözyaşıyla, katkıyla bir yerlere kadar getirdikleri yeni düzenin yavaş yavaş oturduğunu düşünüyorum. artık onlara ve onları hatırlatan tüm o şeylere daha az ihtiyaç duyuluyor ve bu giderek de azalacak.

soğuk havalarda sokaklardan toplanan, parklarda yaşayan evsiz insanlarımız var artık bizim, oleyy. filmlerde görürdük biz ancak bunları. garip ama... birebir yaşamamıza rağmen kimse görmüyor artık!

mesudiye
zaman zaman gittiğim yerlerdir. burada edindiğim gözlemlerden çıkardığım şöyle bir sonuç var. bu çadırlara hergün giden yaşlılar var ve bu insanlar genelde yalnız yaşayan insanlar. eşiyle ayrılmış ya da eşini kaybetmiş çocukları tarafından gerektiği gibi ilgi görmeyen insanlar. bu çadırlar aracılığıyla hem karınlarını doyuruyorlar hem de biraz olsun sosyalleşiyorlar. yolunuz bu çadırlara düşerse mutlaka yaşlıların konuşmalarına kulak verin ya da sohbet edin onlarla aynı sonuçlara ulaşacağınızdan eminim.

ayrıca bunlara bir de sahur çadırları eklense hiçte fena olmaz.
ahuramazda
oruçlular için iftar,türkiye için iftihar çadırıdır.
dünyanın başka müslüman ülkelerinde de bu uygulama yapılır mı bilmiyorum ama zengin fakir her semtte bu tür çadırları görmekten büyük insani tatmin duyuyorum.

ramazanda oruç tutsun tutmasın,ihtiyacı olup da ,bu çadırlarda yemek yemek isteyen herkesi kabul eden,sonuçta aç bir mideyi doyuran,belki hayatında,et,kıyma,tavuk yüzü bile görememiş miniminnacık bebelere annelerinin kucağında iftar ederken bu nimetleri de tattıran,emeği,gönlü,parası veya sermayesi geçen herkesten allah razı olsun.olmalı...
komple teorisyen
iftar için sıra bekleyen insanların kameraları görünce yüzlerinin kızarıp başlarını eğdiklerini görünce bu ülkede benim vergilerimle kendine avantaj sağlayıp utanmadan tv lerde pişkin pişkin sırıtan tipler gelir gözümün önüne.utanma kardeşim yiyeceğin lokmada payım varsa eğer o sana helal diğer gruptakilere haram olsun derim.arlı insanların arsızlar kadar sesi çıktığında aydınlık günler göreceğiz,umarım.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol