tanrı evrenin ta kendisidir

herkonudafikrimvar
Yıllar süren varoluşu anlama çabalarımda yaşadığım ani bir aydınlanma ile kafamın çok yattığı bir tezi anlatmaya çalışacağım. Bu tezin konusu, Evren'in aslında Tanrı'nın ta kendisi olması..
Burada Panteizm kavramını daha da geliştirerek anlatacağım ,
Öncelikle kardaşev kademelerini hatırlayalım ;
0. kademe : kendi bulunduğu gezegende sınırlı kaynaklarla yaşayan ilkel tip uygarlık (insan)
1. kademe : diğer gezegenlere minik seyahatler gerçekleştirebilecek, nükleer enerjiyi çok verimli kullanabilecek, az gelişmiş medeniyet (insanın 200 yıl sonraki hali)
2. kademe : kendi evrimini kontrol altına alabilecek (hücre yenilemesi = kısmi ölümsüzlük), kendi galaksisinde kolayca seyahat edebilecek ve koloniler kurabilecek, ileri derecede enerji üretimi yapabilecek tip uygarlık
3. doğrudan doğruya yıldızların ürettiği füzyon enerjisinden faydalanan, kesin ölümsüzlüğü bulmuş olan, galaksiler arası kolonileşen uygarlık tipi.
4. bir araç olmadan evrende seyahat edebilen,istedği forma dönşebilen, ışınlanabilen, maddeyi tamamen kontrol altına alabilen, zamanda yolculuk yapabilen, tüm evrendeki olan bitene hakim, düyadaki karıncanın nefesinden evrenin diğer ucundaki bir gezegende esen rüzgara kadar duyabilen uygarlık tipi.
5. yeni evrenler yaratabilen, istediği evreni yok edebilen,isterse geri getirebilen, zamanı durdurup geri başlatabilen, tüm fizik kurallarını kendi yazan uygarlık tipi.

Örneğimiz anlaşılabilir olması açısından İnsan ile örneğimizi verelim ;
0.'ıncı kademeden başlayalım. İnsanın git giderek kendin geliştirdiğini ve 5. Kademeye kadar ilerlediğini düşünelim. Tabi haliyle insan kendini o aşamaya getirene kadar artık maddesel bedeninden kurtulacak ve bilinç gücüyle istediğini elde etmeye başlayacak. Yani bilinç ile maddelere yön verebilecek bir güç düşünelim. Daha sonra o bilinç kendini iyice geliştirip her şeyi kapsayacak bir seviyeye ulaşacak. Bilinç, o kadar büyüyecek ki, tüm maddeleri içine alacak. Artık tüm maddeler, galaksiler, gezegenler bilincin kontrolü altına geçecek. Bilinç artık sınırsız bir güce kavuşmaya başlayacak, sonsuz genişlemeyi keşfedecek, hep daha fazlasını isteyecek. Kendi kendiye yarışacak, kendi sınırlarını zorlayacak.
Bir başka açıdan anlaşılması için şöyle bir örnek verebilirim,
İnsanın içindeki her bir hücrenin bir nevi tanrısı insan'dır. Örneğin karaciğer'in içindeki bir hücre Dünya'mız olsun. Hücrenin içindeki alyuvar ve akyuvarlar ise dünyadaki insanlar, hayvanlar. Karaciğer ise Samanyolu galaksisi olsun ve her bir organ da bir galaksiyi temsil etsin. Tüm bu unsurlar insan ile bir bütün olarak düşünelim. Buradaki örneğimizde evren=insan oluyor. İçerİsindeki her bir unsur da evren'in bir parçası oluyor.
Buradan çıkacak sonuç, evren o kadar büyük bir ve kudretli bilinç ki, dünya'yı ve içerisinde olan biteni umursamıyor bile. Nasıl karaciğerdeki bir alyuvar ölse, yerine yenisi oluşsa insan için bu umursanmayacak bir şey ise evren (yani tanrının ta kendisi) için biz umursanmayacak kadar basitiz.
Buradan çıkacak sonuç, evren'in kendisi aslında tanrı'dır...
Evren çok kudretli bir bilinç, derdi başka, nasıl daha fazla genişlerim, nasıl daha ilginç galaksiler oluştururum boyutuna geçmiş çok büyük bir bilinç. Biz de bu biliçin içerisindeki umursanmayacak kadar minik unsurlarız.
independence
Teorik olarak heyecanla okunan ama pratikte patlayan iddia.

Yazarın verdiği örnekle aynı iddiayı çürütmek gerekirse, insan organı içerisinde bulunan her bir hücreye ayrı ayrı ihtiyac duyarken yaratıcının yarattığına ihtiyacı yoktur. Yaratıcıya ister tanrı de ister en ust seviye varlık de, hiçbir kosulda yarattığına ihtiyac duymaz. Oysa herhangi bir organı oluşturan bileşenler çekip giderse organ yetmezliğinden son soluğunu yogun bakım ünitesinde verirsin.
herkonudafikrimvar
tanrı kavramında yaratıcının yarattığına ihtiyacı olmadığını kim söyledi ki? evren'deki her bir unsur aslında tanrı'nın bir parçası. iddiama göre tanrı'mız tam olarak şöyle bir şey ; (GÜNAHA GİRECEKLER AÇMASIN) http://i.hizliresim.com/NkJpYY.jpg

tabi insan örneğini verince kafalar karıştı, bunu daha makro bir olay olarak düşünmek lazım ama aynı örnekten devam edelim ; evren sürekli genişliyor, yeni galaksiler oluşturuyor. yani tanrımız olan evren kendi kendisini genişletiyor. bu sırada eski galaksiler ömrünü tamamlayıp yok oluyor. (örneğin samanyolu galaksisinin ömrü 200 milyar yıl sonra dolacak ve sönecek, kara delikten ibaret olacak. ama evren oluşturduğu yeni galaksilerle yoluna devam edecek)

Tanrımız olan evren sürekli yeni deneyler yapıyor aslında, galaksiler oluşturup yok bu olmamış diye yok ediyor, sonra yeni şeyler deniyor.
Mesela sadece alkolden oluşan bir galaksi yaratmış, veya dünyadaki okyanusları 140 trilyon katı büyüklüğünde su kütlesi oluşturmuş, hatta sadece elmastan oluşan bir gezegen oluşturmuş. beğenmediklerini devam ettirmiyor, iptal ediyor. yenilerini deniyor. sürekli genişliyor.
https://onedio.com/haber/siradisi-evrenimizin-simdiye-kadar-karsimiza-cikardigi-en-ilginc-7-sey-440505
büyük bir bilinç, çok büyük bir bilinç..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol