bir şekilde sabır taşı olmanızı sağlayan bir şehirden* diğer bir şehre götüren en uzun güzergahlı minibüs...
vakti zamanında çayırova kırsalında çalışıyorken, sabah uyanma sorunu olan ben sürekli servisi kaçırıp
gebze-harem ile seyahat ediyordum (seyahat diyorum çünkü iller arası uzun bir yolculuk)
işte o zamanlarda anladım nasıl şahsına münhasır bir minibüs olduğunu...
şimdi efendim bir kere bu araçlarda yolculuk yapacaksanız, yanınızda kitap, müzik dinleyecek bir şeyler mutlaka olmalı..
yoksa sabahın köründe ferdi tayfur ile sıcak saatlere hazırlıklı olun..
genelde yanar dönerli ışıklandırmalar, bildiğimizi minibüs aforizmaları ile ünlüdür bu hatlar.
ilk cümlede ki sabır olayı da zaten uzun olan güzergahın, e5 üzerinde istisnasız her durakta 5-10 dakika bekleyip zart zart korna çalmasıyla yolculuğunuzu çekilmez kılar.. 500 m öteden gelen insan onun için potansiyel yolcudur bekler, bekler, bekler....
efelenip ’’kardeşim işe gidiceğiz geç kaldık’’, derseniz şoför emin olun sizden daha efe çıkıp, kadın erken ayrımı yapmadan bir güzel azarlar.
gelelim minibüsün şahsına münhasır yolcularına, evet 500 t’nin tartışılmaz rakibidir..türüne rastlayamayacağınız kokular vardır bu araçta, abiler biraz öküzdür size tren muamelesi yaparlar..
koridor tarafında oturuyorsanız full dolu olan araçta, ayaktaki abiler dayanmaya çalışırlar...
ayaktaysanız ve doluysa sizin için artık çok geçtir...
bu hatta en garanti yer şoförün yanındaki tekli koltuktur, izole gidersiniz yolculuk boyu, tabii şöför yeni yetmeyse artistik haraketler yapabilir yanına oturduğunuz için
dikkat edin...
gördüğünüz üzre hakkında çok fazla yazılacak şeyi olan minibüs hattıdır..
gebze-harem minübüsleri
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?