binali ile temir

tayfa75
murathan mungan’ ın cenk hikayeleri isimli kitabında yer alan dördüncü hikaye.

hikayenin içinde geçen şu iki cümle, bütün hikayenin özeti gibi:
"şiddetle öğrenenlerin, şiddetle yaşayanların, şiddetle var olanların sınırı yoktur. cenge başladıkları noktadan daha ileri götürürler şiddeti."

"buyurmanın büyüsüne kaptırmış kendini. hükmetmenin görkemine kurulmuş saltanatını her yerde sürdürmenin alışkanlığında. başka bir davranış biçimi bilmediğinden, yaşamı boyunca ikinci kişiye hep aynı davranmış," binali. "ancak diş geçirebildiği zaman insanlarla ilişki kurabilen biri. diş geçirebildiğinde arkadaş olan, dost olan, herhangi bir şey olanlardan biri binali. avını yoklayan, avının çevresinde dönenen, ona diş geçirebildiğinde ise belki öldürmeyen ama onu elde eden biri. dişleri ve pençeleriyle bütün dünyayı ve bütün insanları ve bütün dağları elinde tutmaya alışmış." binali ve "dayakla, kötekle, hakaretle büyümüş; onun bunun ahırında yatmış; kucak yüzü görmemiş; insanların ya acıdığı ya dövdüğü; insanları tokatlarıyla, tekmeleriyle, küfürleriyle tanımış" temir’in hikayesi bu.

ama hikayeyi başlatan bir ceylan’ ın gözleri. binali’ ye göre o gözlerin laneti(!) ile başlıyor hikaye. ceylan’ ın gözleri getiriyor binali’ yi temir’ e. sonra başlıyor cenk!

hikayeden son bir alıntı:
hükmeden için de, köle için de aynı onursuzluk söz konusudur; her zaman, her yerde...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol