1 ağustos 2011 van pkk saldırısı

independence
her zaman bildigimiz senaryo tekrarlandi. teror ramazan da bilmez, oruc da dinde. teror sadece namludan cikacak olan kur$unun bir bedene saplanmasini du$unur, onu ciddiye alir.

van’in ba$kale ilcesinin gedikba$i mevkiinde askeri konvoya uzun namlulu silahlarla ate$ acildi ve 3 askerimiz $ehit oldu. 3 askerimiz de yarali.

saldiri esnasinda olay yerinden gecmekte olan ba$kale kaymakami bilgihan bayer ile bir koruma da acilan ate$lerden araclarina isabet eden kur$unlar sebebi ile yaralandi ve hemen hastaneye kaldirildi.

teror yer, zaman, din, dil, cinsiyet, ya$ ayirt etmez. namludan cikan mermi bir bedene saplanmi$sa kafidir teror icin. yinelemek istedim bunu.
rumuz pilis tiray egen
barışı kim sağlıycak merak ediyorum. apo benim üzerimden oyun oynamayı bırakın diyor, erdoğan mücadele de kararlılığımız devam edecek diyor. bitmez bu kavga. çok karışık durumlar var. anlıyorum ama anlatamıyorum...
nys
hergün ölüm haberleriyle sarsılıyoruz. anlamsız savaşlarda anlamsız sebeplerle insanlar ölüyor her geçen gün. bir sürü sebep sunuyorlar önümüze. haberleri okudukça, insanların beyinlerini nasıl yıkadıklarını gördükçe, eğlencelerimizi, mutluluğumuzu ve mutsuzluğumuzu nasıl değişebildiğini farketttikçe şaşıp kalıyorum. bu askerler neden ölüyor ya da bu insanlar neden öldürüyor sorusuna binlerce mantıklı ve mantıksız cevaplar verebiliriz fakat çözüm bulabilirmiyiz işte bu nokta düşündürüyor insanı. yine bunun üstüne binlerce şey yazabiliriz ki yazıyoruz da genelde bu haberler yada buna benzer haberler aklıma nazım hikmet’in bir şiirini getiriyor hep

akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve adeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!


başka ne diyebiliriz ki...
benduruyorumsebagitti
vatandaşın günlük hayatına, kalbine, vicdanına tesir etmiyorsa artık diyecek söz kalmamıştır. her olumsuzluğu ergenekon-karanlık çevreler-derin yapılanmalar diye kafadan mahkûm ilan edip tıkmışsın içeri.

sormazlar mı adama? 9 yıldır iktidardasın ve yeri geldiğinde dayılanıyorsun "onu içeri aldım, bunu yıktım, bunu kırdım, asker sivilin emrinde" diye... güçse güç, kanunsa kanun, yetkiyse yetki, makamsa makam. daha neyin eksik? neden engelleyemiyorsun peki hâlâ? sormazlar mı adama? sormuyorlar...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol