(bkz: kidnepping)
çocuk istismari
cocugun buyume ve gelismesini olumsuz yonde etkileyen her turlu davranis olarak tanimlanabilen cocuk istismarina, insanlik tarihi boyunca her kulturde rastlanmaktadir. fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmal seklinde gorulur. sik gorulen ve onemli bir saglik sorunu olmasina karsin, tanisinda ve ilgili uzmanlik dallariyla isbirliginde cogu kez yetersizliklerle karsilasilmaktadir. kanitlarin eksikligi, yanlis bilgiler, kulturel ve geleneksel degerler istismarin goz ardi edilmesine yol acabilmektedir. travma ancak cok ciddi boyutlarda oldugunda cocuk istismari dusunulmektedir. istismar gostergesi olan hafif bulgular atlandiginda veya bildirimi yapilmadiginda, yasamsal onem tasiyan olumsuz sonuclarla karsilasilabilmektedir. bu nedenle, cocuk istismarinin tani ve tedavisinde etik, ahlaki ve kanuni yukumlulukleri olan hekimlerin, ozellikle de cocuk hastalarla en cok karsilasan pediyatristlerin, cocuk istismarinin bulgu ve semptomlarini bilmeleri gerekir. cocuk istismarinda multidisipliner yaklasim esastir ve bu yaklasimin bir parcasi olarak cocuk ve ailenin psikiyatrik degerlendirmesinin yapilmasi oncelik tasir. hekimler tedavi gorevlerinin yani sira eylemi yasal birimlere bildirme yukumlulugu de tasirlar.
kaynak:cocuk sagligi ve hastaliklari dergisi
kaynak:cocuk sagligi ve hastaliklari dergisi
dün gokcen karan bilgi radyo da canli yayindaydi. kendisi temiz beyin grubu gibi bir girisime öncülük ediyormus. ana hedef ise cocuk pornografisinin, istismarinin engellenmesiymis.
hergün cesitli medyalarda tecavüz, kacirma gibi olaylari okumaktayiz. bu gibi olaylarin yeni yeni gündeme daha sik getirilmesini yasamaktayiz. internetin yayginlasmasiyla, istatistiklerin belirgenlesmesiyle toplumumuzun kara taraflarini daha acik sekilde görmeye basladik.
aslinda su an buz daginin suyun üstünde bulunan kismini görebiliyoruz. gizli sakli ya da örtbas edilen vakalar artik engellenememeye basladi. toplumumuzdaki bu cinsellige, tv dizilerinden, bilgisayar oyunlarindan da görebilecegimiz siddete olan egilim endise verici sekilde vurgulanmaya baslandi. isin güzel tarafi bunlarin artik cesurca dile getirebilmesi.
her zaman memnuniyetle dile getirdigim gibi bu gibi girisimler bir ise baslamanin ve olmamasi gerekenlerin engellenmesi veya önlemlerinin alinmasi sürecinin yarisidir. kendi ve toplumumuz adina sevindirici olan bir gelismedir.
bizlere düsen bu gibi igrenclikleri sadece kin veya sirnak’taki gibi linc kültürüyle ele almak degil, kamunun sivil toplum örgütleriyle beraber koordine edilmesidir.
milliyet gazetesi diyarbakır büyükşehir belediyesi kadın sorunlarını araştırma ve uygulama merkezi (dikasum) sosyal hizmet uzmanı halime sarı sabuncu tarafindan yürütülmüs "kadının sosyal, ekonomik durumu ve aile içindeki yeri" isimli arastirmayi bugün haber yapmis. haberin ana konusu güneydogudaki 12, 13 yasinda evlendirilip 1-2 yil icerisinde karinlari seri üretimdeymiscesine sisirilen genc kizlarimizla, bu bölgedeki kadinlarimizin sosyal, ekonomik statüsüyle alakali. asagida görülebilecegi gibi bazi istatistikler verilmis
- kadınların yüzde 15.8’inin ilkokul, binde 4’ünün ortaokul mezunu
- evli kadınların yüzde 63’ünün herhangi bir sosyal güvencesi yok
- kadınların yüzde 58’inin görücü usulüyle, yüzde 16’sının "berdel"le evlenmisler
- severek evlenenlerin oranı yüzde 21, resmi nikâhı olmayanların oranı yüzde 76’ymis
- kadınların yüzde 45’inin eşi ve çocuklarının dışında kaynana, kayınpeder, görümce, kayınbirader, evli çocuklar ve eşleri ile birlikte yaşadığı anlaşılmis
- 15 yaşın altında evlenenlerin oranı yüzde 30, 16-19 yaş arasında evlenenlerin oranı yüzde 41 çıkmis
- 4-18 yaş arasında ilk doğumlarını yapan kadınların oranı yüzde 43
- yüzde 44’ü 6 ve daha fazla çocuk sahibi
- kadınların yüzde 36.7’si başlık parası alınarak, yüzde 16’sı berdel yöntemiyle, binde 2’si beşik kertmesi ile evlendirilmis
- yakın çevrenizde töre cinayeti işlendi mi?" sorusuna kadınların yüzde 6.4’ü "evet" yanıtını vermis
- araştırmada, kadınların silahla vurularak, boğularak, damdan atılarak ve taşlanarak öldürüldüğü belirlenmis
- "yakın çevrenizde intihar olayları yaşandı mı?" sorusuna, kadınların yüzde 14’ü "evet" yanıtını vermis
- intiharların kadınlarda 20 yaş ve altında, erkeklerde 25 yaş altında yoğunlaştığı saptanmis
- (arastirmanin en aci kismi) araştırmaya göre, okula gönderilmeyen kızların oranı yüzde 18, erkeklerin oranı ise yüzde 5
- aileler, kızlarını okula göndermeme nedeni olarak, "okulun olmaması", "okulun uzak olması", "babasının izin vermemesi", "kız çocuk olması" ve "maddi sıkıntılar"ı göstermis
ab önünde dilenen türkiye’nin gercekleri iste bunlardir. turkiyeye de bir adolf hitler gerek, kamusal alanda hayvana kuyruk yasagi gibi ucuz suni gündemlerden, beyin calistiramamalardan ziyade asil konulara inmek gerekiyor.
devlet herseye ulasamiyor. devlet öyleki güneydogu sadece teröre odaklanmis gibi bir izlenim veriyor. dogudaki sivil toplum kuruluslari hala fasist devletten agirlikli konusuyor. belkide bu militanlarinda isine geiyordur. öyle bir cikar mekanizmasi olusmuski terör oldugu sürece uyusturucu trafigi al gülüm ver gülüm, asiretler marabariyla ucuz para kazanabiliyor, gecici olmasi gereken korucular devletten para sizdirabiliyor. kürt meselesi denilen sorununun sadece etnik, demokratik bir sorun olmadigi görülebiliyor. sözde demokratlar bu gibi konulara girmiyorlar. bir masa gibi kolaylarina geleni seciyorlar.
türkiye’deki atatürkcü sistemin karsiti olanlar atatürk’ün batida kismende olsa basariya ulastirabildigi sistemi sadece kendi siyasi bagnazliklariyla degerlendirebiliyorlar. degisimi, devrimi göremiyorlar.
konu cocuk istismari miydi, güneydogu meselesi miydi yoksa demokratiklesme miydi?
benim ülkemin cocuklarina tecavüz ediliyor.
benim cocuklarimin hayalleri yikiliyor.
biz hala uyuyalim, uyutalim.
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/07/yasam/axyas02.html
http://www.gokcenkaran.com/bolum/temiz-beyin-grubu
http://www.diyarbakiryenisehir.bel.tr/birim.aspx?id=epidem
(bkz: utanc)
edit: güneydogudaki kadinlarimiza, cocuklarimiza sahip cikanlari ictenlikle kutluyorum!
hergün cesitli medyalarda tecavüz, kacirma gibi olaylari okumaktayiz. bu gibi olaylarin yeni yeni gündeme daha sik getirilmesini yasamaktayiz. internetin yayginlasmasiyla, istatistiklerin belirgenlesmesiyle toplumumuzun kara taraflarini daha acik sekilde görmeye basladik.
aslinda su an buz daginin suyun üstünde bulunan kismini görebiliyoruz. gizli sakli ya da örtbas edilen vakalar artik engellenememeye basladi. toplumumuzdaki bu cinsellige, tv dizilerinden, bilgisayar oyunlarindan da görebilecegimiz siddete olan egilim endise verici sekilde vurgulanmaya baslandi. isin güzel tarafi bunlarin artik cesurca dile getirebilmesi.
her zaman memnuniyetle dile getirdigim gibi bu gibi girisimler bir ise baslamanin ve olmamasi gerekenlerin engellenmesi veya önlemlerinin alinmasi sürecinin yarisidir. kendi ve toplumumuz adina sevindirici olan bir gelismedir.
bizlere düsen bu gibi igrenclikleri sadece kin veya sirnak’taki gibi linc kültürüyle ele almak degil, kamunun sivil toplum örgütleriyle beraber koordine edilmesidir.
milliyet gazetesi diyarbakır büyükşehir belediyesi kadın sorunlarını araştırma ve uygulama merkezi (dikasum) sosyal hizmet uzmanı halime sarı sabuncu tarafindan yürütülmüs "kadının sosyal, ekonomik durumu ve aile içindeki yeri" isimli arastirmayi bugün haber yapmis. haberin ana konusu güneydogudaki 12, 13 yasinda evlendirilip 1-2 yil icerisinde karinlari seri üretimdeymiscesine sisirilen genc kizlarimizla, bu bölgedeki kadinlarimizin sosyal, ekonomik statüsüyle alakali. asagida görülebilecegi gibi bazi istatistikler verilmis
- kadınların yüzde 15.8’inin ilkokul, binde 4’ünün ortaokul mezunu
- evli kadınların yüzde 63’ünün herhangi bir sosyal güvencesi yok
- kadınların yüzde 58’inin görücü usulüyle, yüzde 16’sının "berdel"le evlenmisler
- severek evlenenlerin oranı yüzde 21, resmi nikâhı olmayanların oranı yüzde 76’ymis
- kadınların yüzde 45’inin eşi ve çocuklarının dışında kaynana, kayınpeder, görümce, kayınbirader, evli çocuklar ve eşleri ile birlikte yaşadığı anlaşılmis
- 15 yaşın altında evlenenlerin oranı yüzde 30, 16-19 yaş arasında evlenenlerin oranı yüzde 41 çıkmis
- 4-18 yaş arasında ilk doğumlarını yapan kadınların oranı yüzde 43
- yüzde 44’ü 6 ve daha fazla çocuk sahibi
- kadınların yüzde 36.7’si başlık parası alınarak, yüzde 16’sı berdel yöntemiyle, binde 2’si beşik kertmesi ile evlendirilmis
- yakın çevrenizde töre cinayeti işlendi mi?" sorusuna kadınların yüzde 6.4’ü "evet" yanıtını vermis
- araştırmada, kadınların silahla vurularak, boğularak, damdan atılarak ve taşlanarak öldürüldüğü belirlenmis
- "yakın çevrenizde intihar olayları yaşandı mı?" sorusuna, kadınların yüzde 14’ü "evet" yanıtını vermis
- intiharların kadınlarda 20 yaş ve altında, erkeklerde 25 yaş altında yoğunlaştığı saptanmis
- (arastirmanin en aci kismi) araştırmaya göre, okula gönderilmeyen kızların oranı yüzde 18, erkeklerin oranı ise yüzde 5
- aileler, kızlarını okula göndermeme nedeni olarak, "okulun olmaması", "okulun uzak olması", "babasının izin vermemesi", "kız çocuk olması" ve "maddi sıkıntılar"ı göstermis
ab önünde dilenen türkiye’nin gercekleri iste bunlardir. turkiyeye de bir adolf hitler gerek, kamusal alanda hayvana kuyruk yasagi gibi ucuz suni gündemlerden, beyin calistiramamalardan ziyade asil konulara inmek gerekiyor.
devlet herseye ulasamiyor. devlet öyleki güneydogu sadece teröre odaklanmis gibi bir izlenim veriyor. dogudaki sivil toplum kuruluslari hala fasist devletten agirlikli konusuyor. belkide bu militanlarinda isine geiyordur. öyle bir cikar mekanizmasi olusmuski terör oldugu sürece uyusturucu trafigi al gülüm ver gülüm, asiretler marabariyla ucuz para kazanabiliyor, gecici olmasi gereken korucular devletten para sizdirabiliyor. kürt meselesi denilen sorununun sadece etnik, demokratik bir sorun olmadigi görülebiliyor. sözde demokratlar bu gibi konulara girmiyorlar. bir masa gibi kolaylarina geleni seciyorlar.
türkiye’deki atatürkcü sistemin karsiti olanlar atatürk’ün batida kismende olsa basariya ulastirabildigi sistemi sadece kendi siyasi bagnazliklariyla degerlendirebiliyorlar. degisimi, devrimi göremiyorlar.
konu cocuk istismari miydi, güneydogu meselesi miydi yoksa demokratiklesme miydi?
benim ülkemin cocuklarina tecavüz ediliyor.
benim cocuklarimin hayalleri yikiliyor.
biz hala uyuyalim, uyutalim.
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/07/yasam/axyas02.html
http://www.gokcenkaran.com/bolum/temiz-beyin-grubu
http://www.diyarbakiryenisehir.bel.tr/birim.aspx?id=epidem
(bkz: utanc)
edit: güneydogudaki kadinlarimiza, cocuklarimiza sahip cikanlari ictenlikle kutluyorum!
su an yayinlanmakta olan popstar alaturka programinda bir ornegini izlemis bulunduk.henuz 10-11 yaslarinda olan kiz cocuguna ay ne kadar guzel oynuyor., ne buyuk yetenek diyerek ekranda show yaptirildi.peki o reytinglere alet edildiginin farkinda miydi?tabiki hayir!icindeki tum saflikla, belki de kaninin kipir kipir olmasi nedeniyle sahnede oynadi.
belki bu cok basit, hatta ne alaka denebilecek bir ornek.fakat insan bir durumun eksisini artisini hesaba katamayacak bir yasta iken ondan bir sekilde faydalanmak istismara girer.her seye akli yeten insanlarin o akillarini buna da yetirmeleri gerekir.cocuklar sizin dusundugunuz cirkeflikleri dusunemeyecek kadar guzel temiz bir kalbe sahiptir.hal boyleyken boyledir.
belki bu cok basit, hatta ne alaka denebilecek bir ornek.fakat insan bir durumun eksisini artisini hesaba katamayacak bir yasta iken ondan bir sekilde faydalanmak istismara girer.her seye akli yeten insanlarin o akillarini buna da yetirmeleri gerekir.cocuklar sizin dusundugunuz cirkeflikleri dusunemeyecek kadar guzel temiz bir kalbe sahiptir.hal boyleyken boyledir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?