canlar, ay mı desem, yıl mı desem, bir süredir ayrıyız sizlerle. o sürede cümle kurmayı dahi unuttuğumu görüyorsunuz. ayrıyız. sizlerle. birlikte. el ele. evet.
ciddi ciddi yazıyorlar bunları. ben okumuyorum. bi arkadaş hep. sabahlara kadar internet başında. tek gözünü kapatıp, diğeriyle anket manket artık allah ne verdiyse okuyor. anket okuduğu kadar kitap okusaydı, ışık üniversitesi’nden fahri doktora alırdı şimdiye kadar. potansiyelini yok yere harcıyor. ailesi perişan. çoluk çocuk aç. neyse, mesele o değil.
bilgiçler çok sevinçli olabiliyorlar kimi zaman. sizlere "kişiselleştirilmiş niteliksiz huzursuzluk"tan bahsetmiş miydim? hatırlamıyor musunuz? ok. zaten şimdi yeri değil. ben size çok sevinçli bir anımı (an, anı) anlatmak istiyorum. zihinlerinizi açın. bir kahve yapın, sigara yakın. bilmiyorum, meyve falan soyun.
aşağıdaki yazı, gaye’yle yakın bir tarihte yaşadığımız diyaloğun bant çözümüdür. sex tape diyim ben, açayım o güzel gözlerinizi. ama çılgın bir erotizm beklemeyin. ben öyle şeyleri paylaşmıyorum. 18 cm adsafa. (22 yazınca komiklik olduğu anlaşılıyor. ama 18’le bir şüphe düşüyor körpe yüreklere. acaba diyorlar ahaha. hassiktir lan diyenleri de var. yemeye tırnak kalmamış hiçbirinde.) letthegamebegin;
-slm
-nbr?
-ii, u?
-ii.
-ok.
-şey...
-ney?
-nsı gidio?
-:) iyi.
-ok.
-ok.
-sormıcak msn?
-msn?
-sormıcakmısın?
-ha pardon. sorim bakim:)
-:) şöyle bişi yazdım, göndersem okur msn?
-olur.
...
-ya çok uzun bu:(
-okumıcak msn?
-bilmem, okuyim mi:)
-sevinrm
-:) okuyim.
...
-hiç değişmeyeceksin değil mi?
-çok klişe oldu bu.
-eheh, evet. bu üslup başkalarında işe yarıyor mu? faydasını gördün mü benden sonra?
-o kadar faydacı yaklaşamadım senden sonra.
-eminim.
-ama böyle devam edemeyeceğini biliyorsun değil mi? hem neden okumuyorsun hiç?
-o konuda en son yaptığım çalışma epey sağlıklı oldu. kararımı verdim. ben "olmak" istemiyorum. aradaki bağı koparmak istemiyorum. ya akademik bir manyaklığın içine hapsolacağım, ya da daha beteri, kendi manyaklığımı derinleştirip orada kaybolacağım. senin ya da başkalarının gördüğü şeyi derinleştirmek benim için bir çeşit son olacakmış gibi geliyor. ellerim nasır tutacak. koltukaltım leş gibi kokacak...
-haha, sen hijyen manyağısın.
-değilim aslında. neyse, devam edeyim. o bağı koparmadan, bu huzursuzluğu gidermenin bir yolunu bulacağım sanırım. bunu kendi istediğim biçimde güçlendireceğim. sanırım bunu yapabilirim. yastık altında geçen o kadar zamandan sonra, bir iki sene bile o zamanların birikimini eritmeye yetti. kocaman gözleri olan bir kadın görünce kafamı çevirmiyorum artık.
-sen de bir çeşit sapıksın aslında. gözlüklerden kurtarıyorsun.
-gözlüklerden kurtaran ben değilim, çevremdekiler. anlamlandırmaları gerekiyor bir şekilde. en büyük yardımcıları da bu gözlükler. onlar olmasa, bir kadına gönül rahatlığıyla söyleyemeyeceğim şeyler var. onlar da bunun farkında.
-kadınlardan bahsetmeyi bırakmayacaksın değil mi?
-ahaha, o zaman çok maskülen ve sıkıcı bir dünyada buluyorum kendimi. zeki demirkubuz bile böyle düşünmüş olacak ki... neyse. bunları yazmak can sıkıcı zaten.
-pek sayılmaz. ama madem öyle düşünüyorsun.
-?
-hala aynı yerde mi yaşıyorsun?
-evet.
-yalnız mısın?
-haha. evet.
gaye is now offline.
bilgiçlerin çok sevinçli halleri
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?