karakas gözlerin elmas

darth sidious
nigde yoresi turkusudur.

karakas gozlerin elmas

karakas gozlerin elmas
bu guzellik sen de kalmaz
pisman olun kimseler almaz
annene bak gor halini

gel guzelim beni yakma
seni seven kalbi yikma
allah dahi kalbi yikmaz
oldurucu gozle bakma

insanlarin kalbi belli
canlilari yasatan odur
bir saniye gonlunu kir da
gel de benim kalbime gir

gel guzelim beni yakma
seni seven kalbi yikma
allah dahi kalbi yikmaz
oldurucu gozle bakma

ne gecem ne gunduzum belli
yasim oldu kirkdokuz elli
bagrim yanik gozlerim nemli
yalan dunya yaktin beni

gel guzelim beni yakma
seni seven kalbi yikma
allah dahi kalbi yikmaz
oldurucu gozle bakma

ercan soyler hakiki sozu
gecti bahar getirdik yazi
bir gun olur o zalimin kizi
annene bak gor halini

gel guzelim beni yakma
seni seven kalbi yikma
allah dahi kalbi yikmaz
oldurucu gozle bakma

darth sidious
turkunun hikayesini ali ercan’in agzi ile nakledelim :

gufte ve bestesi tamamen bana ait bulunan yukarida basligi tasiyan bu turkum bazi asilsiz dedikodulara da vesile olmustur. ben bu durumu hicbir zaman uzulmedim. bilhassa sevindim.cunku, yurdum nigde’deki muzik sever insanlar ruhunda coreklenen bir supheyi, ogrenmekle yetinecekler kanisindayim.

gerek sozle, gerekse gazete ve mektupla, bu turkunun hakiki sahibini ogrenmek isteyen ve yakin alaka gosteren vatandaslarima burada ayri ayri tesekkur ederim.

1948 yilinda istanbul da calistigim bir pavyonda, emel adimla kara kasli, kara gozlu, hafif esmere kacan tenli bir kiza tutulmustum. bu her bekar insanda olagelen, tabiat ananin sevki tabii dedikleri bir kanundu.

aradan yillar gecmesine ragmen emel’i hicbir zaman unutamiyorum. 1959 yilinda gaziantep ogretmen okulu muzik ogretmeni nezihi babacaner’in daveti uzerine gaziantep’e. ogretmen okulunda yapilacak folklor topluluguna istirak etmek uzere gitmistim. bu sirada bir pavyonla anlastim ve calismaya basladim. aksam sahneye ciktigimda emel’i de o pavyonda gordum. aradan onbir yil gibi bir zaman gecmesine ragmen tesadufler yine birbirimizi bir araya getirmisti.

yattigim yatakhanenin karsisindaki odada emel’in de yatak odasi vardi. ilk askin verdigi hazzin tesirinden kendimi kurtaramamis olmaliyim ki o gece sabaha kadar uyuyamadim.
safak sokerken kapim vuruldu ve yasli bir hanim yanima geldi. evladim nicin uyumuyorsun dedi. bende kalbimdeki duygulari yasli hanima anlattim. meger yasli hanim emel’in annesi imis. biraz sonra emel de yanimiza geldi. artik dedi, aramizdaki daglar burada sona ermeli. nede olsa kalp ferman dinlemez derler. fakat emel’in annesinin yasli ve gittikce cirkinlesen hali bana bir acayip gorunmus olacak ki, o anda, misralarini asagida okuyacaginiz karakas gozlerin elmas turkusunun beste ve gufteleri bende bir simsek hiziyla uyaniverdi. onlar gittikten sonra kaleme ve kagida sarilarak turkuyu yazdi ve aksama pavyonda okumak uzere de kendi kendime sazimla talimini yaptim. bu suretle bu turku o anda ve o saniyede orada bestelendi ve guftelendi.

nigde’ye konser vermek uzere gelen aliye akkilic’a da ayni turkumun bestelerini verdim. emin aldemir ile birlikle nigde’de 1960 yilinda soylediler ve caldilar.

iste bu tarihten den sonra turkum yurdun dort bucagina yayik vermekle gunumuzun meshuru oldu.


www.turkuler.com

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol