death and the maiden

roman polanski’nin 1994 yilinda cektigi, basrollerinde sigourney weaver ve ben kingsley’in oynadigi, tek mekanda gecen, psikolojik gerilim filmi; film bilinmeyen bir zamanda bilinmeyen bir ulkede gecer. kadin kapisina arabasi bozuldugu icin gelen iskencecisini sesinden ve kokusundan tanir. iskencecinin kendisine yaptigi iskenceleri itiraf etmesini istemektedir fakat adam israrla reddeder. ucurum sahnesinde kadin ve kocasi onu ucurumdan atacaklarini soylerler ve adam bunun uzerine nasil iskenceci oldugunu ve yaptigi iskenceleri anlatir. her birimizin icinde iskenceci olma potansiyelinin barindigini, insana guc verildiginde yapabileceklerinin siniri olmadigini bu konusma cok guzel anlatir. nitekim kadin iskenceciyi serbest birakir son sahnede opera gibi bir yerde kadin kocasiyla oturmaktadir ve ailesiyle beraber gelmis iskencecisiyle bakisirlar.

hayat fani olum ani bir kere versen ne olur yani. sozunun ne kadar hakli oldugunu hatirlatan cumle.