bir sabah kalktınız, biraz da geç uyanmışsınız, sınava gideceksiniz. apar topar giyindiniz, çıktınız, sınava gireceğiniz yere doğru yol almaya başladınız. tam toplu taşıma vasıtasına binerken, silginizi almayı unutmuşsunuz, farkına vardınız, "gittiğim yerde alırım" dediniz. bakın bu cümle çok önemli; "amaan, siktir et, orada alırım". bu cümle, hayatınız boyunca sizi etkileyecek mutsuzluğun temellerini hazırlamış olan bir karar cümlesidir. devam ediyorum, sınav olacağınız yere geldiniz, etrafta kırtasiye aramaya başladı gözleriniz, fakat o da ne? ama ama, nasıl olur, burda kırtasiye yok dediniz, sonra oradaki bir büfeye gittiniz, bir su bir de sosisli söylediniz, sonra aklınıza geldi; yoktur ama yine de bir sorayım dediniz, "silgi var mı" diye sordunuz, büfeci abi de "var" dedi, siz "ooo, bu iyi oldu" dediniz içinizden, hemen heyecanla parayı uzattınız, adam da silgiyi uzattı. bakın, bu sahne var ya bu sahne, o hani matrixte cereyan eden hap seçim sahnesinden daha vurucu daha bir zor olan seçimin yaşandığı sahnedir; o silgiyi aldığınız andan itibaren hayatınız asla aynı olmayacaktır. ama tabi siz "başka seçeneğim yok" diyerek o yeşil silgiyi aldınız, sınava girdiniz, başladınız soruları cevaplamaya. bir yerde yanlış yaptınız, silgiyi elinize aldınız, başladınız silmeye. "fakat? bu da ne?" dediniz; evet, bu noktadan sonrası, silginin size çirkef yüzünü göstermeye başladığı dakikalar olarak zihninizde yer alacak dakikalardır. siz sildikçe kağıdınız yeşeriyor, kağıdınız yeşerdikçe yazdıklarınız okunmuyor, daha çok siliyorsunuz ama nafile, en sonunda kağıdınız yırtılıyor, alnınızdan terler boşanıyor, zihniniz bulanıyor, ruh haliniz karmaşıklaşıyor, umutsuzluk üzerinize çöküyor ve, en nihayetinde sınavınız berbat geçiyor. sınavdan çıktığınızda elinizdeki o yeşil pelikan marka silgiyle göz göze geliyorsunuz, silginin size pis pis güldüğünü farkediyorsunuz, eve döndüğünüzde masanın üstünde öylece duran, sabah unuttuğunuz silginiz, bembeyaz gelin gibi silginiz, halinize üzülüyor, "keşke beni unutmasaydın" der gibi size bakıyor. gidin, sarılın silginize, "seni ortandan delicem ve boynuma asıcam bi daha unutmamak için" deyin. ve bu gün de sizin yaşamınızda bir dönüm noktası olsun; almayın o silgiden! o silgiye bir daha elinizi sürmemek üzere yemin edin! bilin ki, onu her kullandığınızda zararlı çıkacaksınız.
işte pelikan marka yeşil silginin gerçek yüzü budur, ortasında beyaz şeridi yeşil gövde rengiyle öyle masummuş gibi durur, ama ne hayatlar bitirir, ne intiharlara yol açmıştır şimdiye dek. yapmayın, kullanmayın, kullandırtmayın.
pelikan marka yeşil silgi
hatırlayamayanlar için:
http://tinyurl.com/y9qkylc
sevip de sevilmeyenler için:
http://tinyurl.com/ydbukon
http://tinyurl.com/y9qkylc
sevip de sevilmeyenler için:
http://tinyurl.com/ydbukon
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?