freud diye bir şey yoktur

emma the gold one
ah muhsin ünlü’nün hatırlat da haziranın sonlarında çocukluğumu yakalım’ından bir dize; şiirin önüne geçmiştir o ayrı.

tamamı şöyle;

sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-senegalliler dahil değil.

sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sûfiyi tül darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin.

-yoksa seni rahatsız mı ettim?

sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar biçimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak.

-freud diye bir şey yoktur!

sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum ve seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-haydi iç de çay koyayım.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol