peter ilyic caykovski senfoni no 4 op 36 fa min

seeyouindisneyland
ilk yorumu: 1878, moskova. peter ilyiç çaykovski’nin senfoni alanındaki ilk önemli verimidir. çaykovski’ye özgü etkili orkestralamasıyla, slav melankolisi yansıtan genel tınısıyla seçkinleşen eser bn. von meck’e adanmıştır.

sanatçı, yapısının pek program getirmemesine karşın koruyucusu olan bu kadına yazdığı bir mektupta özetle şu açıklamayı yapmıştır: "senfonimizin bir programı var... bu programı kelimelerle belirtmek olanağı da var kanısındayım ve asıl anlamını, size, evet yalnız size anlatmak isteğindeyim".


bölümler

senfoni dört bölümdür:

i. andante sostenuto: moderato con anima
ii. andatino in modo di canzona
iii. scherzo
iv. finale; allegro con fuoco


birinci bölümün (andante sostenuto: moderato con anima) girişi yapıtın ana düşüncesi ve çekirdeğidir. bu öyle bir güçtür ki tüm heyecanıyla her türlü engeli yıkıp hedefi olan mutluluğa erişebilmek için çırpınır. fakat beri yanda kıskançlık gibi çarpık duygular rahatı ve dengeyi bozar, gök nasıl çoğu zaman bulutluysa onlar da ruhu örter, karartır, zehirler ve tıpkı demokles’in kılıcı gibi tepemizde asılı kalır... bu anda artık gerçekleri unutup hayallere dalmak daha iyi değil midir?

sonra gene birdenbire etkili bir kıvanç dalgası ruha yayılır, ince, tatlı düşler başlar. tüm duygular bu duygulara bağlanmış, karanlık ve acılar unutulmuştur; mutluluk, mutluluk… fakat dedim ya bu düştür ve acı duygular kendilerini eninde sonunda gösterecektir. gene korkunç gerçekler ortadadır, bizleri oradan oraya atan dalgalardan kurtulmanın olanağı yoktur. işte birinci bölümün programı...

ikinci bölüm (andatino in modo di canzona), acının ayrı bir anlatımı. melankolik bir duyguyla ezilir boğuluruz bazen… onu çoğu zaman evimizde yalnızken duyarız. işten yorulmuş, elde kitabımız... kitap bir an düşer, anıların saldırısı başlamıştır. olayların geçip gitmesi, birer anı olarak kalması aslında ne korkunç şey tanrım... bir an düşünür ve yeni bir yaşantıya yönelmek için neşe ve cesaretimizin bile kalmadığını görürüz.

yapılacak şey bu baskı altında hiç olmazsa tatlı anıları bulabilmek, onları yakalamaya çalışmaktır. fakat bu arada ister istemez acı anılar da canlanır, büyük kayıplar geri dönmez, insanlar ve sevgiler birbirine karışır… sonra tümü de uzaklaşmaya koyulur… artık her şey o kadar uzakta, uzaktadır ki… sonsuzluğa doğru sürüklenir gideriz...

üçüncü bölüm (scherzo) sarhoşluğun anlatımıdır desem yalan söylememiş olurum. içtikten sonra bir takım kaprisli arabesklerin hayalimizde oynaştığını sezer, neşelenir veya kederleniriz. nedeni yoktur bunların. nitekim bazen de hiçbir şey düşünmeden kendimizi fantezilerin kucağına atarız. garip şekiller, ilgi çekici hatlar belirir gözümüzde. uzaktan bir asker marşı duyulur... bütün bunların beynimizin kapıldığı karışıklığın belirtisidir. peki, gerçekleri ne yaptık, onlar ne durumda? hiç... anlaşılmaz, parçalanmış, dağılmış.

dördüncü bölüm (finale; allegro con fuoco). eğer benim gibi kolay neşelenmezseniz o halde halkın içine dalınız. işte bir halk bayramı, bir panayır yeri. artık o korkunç güçten kurtuldunuz değil mi? gördünüz mü, yeryüzünde her şey çok karanlık değilmiş. hele benim gibi yalnız ve kederli olanlar için daha kıvanç ve neşe var... basit, saf, temiz… neşelenin, başkalarını da neşelendirin, belki o zaman yaşayabilirsiniz.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol