çin işkencesidir adeta.
içeceğin her ne ise onu bardakta bekletir, etrafında uğraşacak bir şeyler ararsın ama nafile; insanın mutfakta yapabileceği pek fazla bir şey yoktur ne de olsa. bırakıp gidemezsin de "ya unutursam, aklıma gelene kadar su yeniden soğumuş olursa" diye konuşursun kendinle.
en doğrusu kettle denen aleti işini yaptığın yere taşımaktır.
kettle başında suyun kaynamasini beklemek
izlenen tencere kaynamaz deyişine (kızılderili atasözü) uygun hareket eder. bi türlü bitmez fokurdaması. o huzur verici "tık" sesi sabırsızlıkla beklenir.
içilecek zıkkımın doldurulduğu bardakla suyu konursa daha çabuk biter bu işkence süreç. böylelikle buharlaşma, dudak payı gibi karmaşık hesaplar kendiliğinden görülmüş olur ve fazladan su ısıtılarak vakit kaybedilmez.
içilecek zıkkımın doldurulduğu bardakla suyu konursa daha çabuk biter bu işkence süreç. böylelikle buharlaşma, dudak payı gibi karmaşık hesaplar kendiliğinden görülmüş olur ve fazladan su ısıtılarak vakit kaybedilmez.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?