kime ait olduğu bulunamayan, sizi sizden alıp götüren bazı yazılar vardır. işte bu onlardan biri.
"sana yaldızlı bir yazıyla veda edip, ayrılık alış verişi yapmadan; gölgemi teninden yavaşça çekip, seni derin uykuların kraliçesiyken uyandırmadan ses tellerimi koparıp gidiyorum. zor olanı, imkânsız zannettiğimi bu kez ben yapıyorum. bana ilk sigarayı içmememe neden olduğun yerde, anılarımı sana bırakıp gözyaşlarıma aldırmadan, ses tellerimi koparıp seni terk ediyorum. nerdesin, ne yapıyorsun, iyimisin, değil misin sorularını hafızamdaki türkçemden siliyorum. sende benim gibi sil adımı. beni artık düşünme. çünkü ben düşünmek istemiyorum.
aldırışlarıma aldırmadan, yakarışlarıma yakınmadan yaşıyor olman bu bedeni her seferinde perçinleyip mevsimsiz göçlere zorladı. ruhunun benden uzaklaşmasına, bana sarılacak bir beden bile bırakmamana tanık olmadan gitmem lazım.
ne içimdeki sevginin ağır çekimde tekrarı ne de başka bir yerde açılmış bir şubesi yoktu. beni doyumsuzca tüketmenin bedelini bitmişliğimle ödemeden, ölmeden önce senden kurtulmayı ümit ederek gidiyorum. gidiyorum, çünkü yoruldum; beni yıpratmandan, duygularımı buruşuk bir kağıtta okumandan sıkıldım. yarattığım bu kocaman aşkı tek başıma tüketmekten bıktım. senden ve benden biz yaratamadığım için ben kaybettim.
hayatında bir kez olsun bana bir iylik yap ve seni unutmam için bana yardım et. bundan sonra gizli numaradan açılan hiçbir telefona, attığım pişmanlık dolu mesajlara, kapına isimsiz bırakılan hiçbir mektuba cevap verme. şarkımızı, resimlerimizi, adımı sildiğin gibi sil defterinden.
gel desemde artık gelme...biliyorum bu gidişin dönüşü olacak.yokluğun beni bir duman gibi savurup yollarına dökecek. seni bir kez olsun görmek için çıldırırcasına kendimi parçalara ayırıp önüne atacağım. bu yüzden sabahları aynı otobüs durağından okuluna gitme, geceleri odanın perdesini iyice kapat ve dışarı bakma. sabahları aynı otobüs durağından okuluna gitme. saçlarının sarılığını siyahlarla kapatıp sana aldığım montuda artık giyme.
seni unutmam için bana dua et ve ne olur karşıma çıkma.."
ömer köroğlu da pek güzel seslendirir bu yazıyı:
http://www.izlesene.com/vid...-omer-koroglu/286324
gel desem de gelme artık
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?