çok filim hareketler bunlar

atacamadesert
çok güzel hareketler bunlar ın film versiyonu. aşağıdaki tanıtımla aşağıdaki adreste:

http://www.cokguzelhareketlerbunlar.com/blog/


--------------------------------------------------:izleyin:--------------------



"bugüne kadar çok güzel hareketler yaptılar. bi gün onlara film çekme imkanı verildiğinde şaşırdılar. şöyle bi baktılar. eyvallah dediler...

geliyorlar.

çok mu yavaş geliyorlar?

bana mı öyle geliyorlar?

peki nereye koşuyorlar?

merak unsuru uyandırıyorlar..

bak!

çok filim hareketler bunlar!"


------------------------------------:izleyin:----------------------------------
independence
film vizyona girmi$ girmesine de, hakkinda yapilan yorumlari okudumda bir ki$inin de cikip "vay lan cok begendim" dedigine denk gelmedim. hatta filmin ilk yarisinda salonu terkedenler bile olmu$.

fragmani $oyle;

http://tinyurl.com/yclgjnb
pipisik
her gidenin "yarak gibi film olmuş" dediği bir film. toplama senaryo, aynı espriler, sıkıcı kadro... ne bekleniyordu ki?

"yakaladık bir şey, bırakmayalım ucunu" gibilerinden bir gayretle yapılmış boş çaba ürünü! aman bırakmayın ucunu, bunu da tutun hatta!
independence
sanirim yarin atv ekranlarinda yayinlanacakmi$. izlemek tam bir zaman kaybi olacaktir, ba$tan soyleyeyim de yok gormedim yok ben bilmiyordum olmasin.

edit: cuma degil pazartesi gunu yayinlanacakmi$.
lenix
ben çok büyük beklentiler içersinde olan entel bir sinema izleyicisi değilim. hani şu recep ivedik filmlerine anıra anıra gülenlerdenim ben. bundan da hiç gocunmam. ayrıca mutfak ekibinin (diğer bir deyişle yılmaz erdoğan ve tayfasının) televizyondaki ’’çok güzel hareketler bunlar’’ adlı skeçlerini de keyifle izlerim, her hafta. ama bu sinema filmi inanın hiç olmamış.

öncelikle skeçler halinde komedi sunma durumu zaten pek çok izleyiciye fazlasıyla itici gelirken bunu bir de tv gag’ı şeklinde arsızca birbirlerinden ayırmak iyice basitleştirmiş filmi (ki adına film demeye dahi dilim varmıyor). bir de bunun üzerine sanki tiyatro oyunundaymışız gibi eser’in her skeci sunması iyice sıkıcı yapmış filmi. hele o sahte fragman öncesi yaptığı ’’ya biz aslında bunu filme koymayı düşünmüyorduk, ama sonra koymaya karar verdik.’’ minvalindeki konuşması iyice uykumu getirdi (sanki dörtbaşı mamur başyapıt yapıyorlarmış gibi). benim bildiğim bu tür açıklamalar kamera arkasında, reportajlarda, dvd yorumlarında filan yapılır (tamam, hakkını yemeyeyim, ’300 günübirlikçi’ esprisi hoştu). aslında beyinlerini birazcık çalıştırıp skeçleri birbirine bağlama yoluna gitselerdi hiç olmazsa iyi kötü bir ’’film’’den söz edebilirdik. birkaç skeç yapıp finalde hep beraber şarkı söylemekle ne yazık ki film olmuyor.

hadi filmi skeçler halinde yaptınız diyelim, tamam. ama insan ’’sinema’’ deyince birazcık daha kalburüstü bir iş, biraz daha zeka kokan espiriler bekliyor (elbetteki biliyorum, mutfak ekibi bu potansiyele fazlasıyla sahip). ama söz konusu skeçler o kadar sıradan, yapılan espriler o kadar basit ki bu fikirleri bir sinema filmi yapmaya nasıl layık görmüşler, inanın hayret ediyorum. her hafta tiyatro sahnesinde yaptıkları skeçlerin çoğunda bunlardan daha zekice (ve en azından güldüren) işler kotardıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. mutfak ekibi bu işle sinemada güldürmenin tiyatroda güldürmekten çok daha farklı olduğunu anlamıştır herhalde.

yılmaz erdoğan’ın bulunduğu sahneyi de hiç beğenmedim. ağzından espriye benzer tek bir söz çıkmamakla birlikte insanın zihninde ’saçmalamış’ düşüncesinden başka bir şey oluşturmuyor. sırf görünsün diye koyulmuş vesselam.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol