bir cem karaca parçası.
gam, keder, elem, tasa, gurbet
hasret, dertler geçip gider elbet
bir merhaba, acı kahve, hatır sorma ve
dostluklar sürer elbet.
sımsıkı sev sen, sevmeyi
bazen almadan da vermeyi
istanbul şehri malın olsa
ölümden öteye köy yok ya.
gün olur devran döner,
akar seller kalır pullar, kavuşuruz
eser yeller, yağar karlar,
gelir bahar, açar güller koklaşırız.
sultan süleyman’a kalmamış,
ha babam dönen şu dünya.
babanın tapulu malı olsa,
kefenin cebinde yer yok ya.
papazın eşeğini kovala dur,
ali’nin külahını veli’ye uydur.
aldat dur, aldan dur
oğlum hayat bu mudur?
işte ağaç, işte deniz, işte toprak
işte, hayat budur oğlum...
işte eller, işte gayret, işte ekmek
işte, hayat budur oğlum...
başını dik tut, hiç eğme sen
aklına ve yüreğine güven.
çağını bil, çağına yakış
güzelliklerle yarış.
oğluma
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?