ey sevgili

hipotenus
sevgiliye bir türlü söyleyemediğiniz ya da söylemesi mümkün olmayan tümcelere başlangıç nidasıdır.kimi zaman şartlar olgunlaşmamıştır ya da el vermez de ondan söylenemez.belki de sevgili sevgili olduğunu bile bilmemektedir.işte o yüzden daha fazla tutamazsınız içinizde bazı şeyleri ve benim gibi buradan haykırırsınız.
ey sevgili;
biliyor musun ki sen benim sevgilimsin hem de uzunca bir zamandır. bu genç yaşta bu kadar yorulmuş kırılmış ve üzülmüş bu kalp, uzunca bir aradan sonra uzunca bir süredir yalnızca seni sevdi.sen bilmezsin ama o hep seni özledi çünkü özleyecek o kadar çok insan ve özlemini duyacak o kadar çok şey verdı ki artık o bunların hepsini tek bir bünyede topladı, sana yükledi , senden bekledi ve işte bu yüzden seni özledi.sen belki bilmiyordun belki de farkında değildin ya da değilmiş gibi davranıyordun ancak o kadar yaşanmışlığın o kadar olayın üzerine tutunacak tek tük birkaç daldan biriydin tek umut ışığı ve tek geriye kalan bir tek sendin. çünkü o sana birden fazla ve çok derin anlamlar yüklemişti. ve belki de her zamankinden çok ihtiyacı vardı sana artık.bilemiyordu belki de gözünde çok büyütmüştü seni ya da senden çok şey bekliyordu ya da hep senden bekliyordu ama bekliyordu işte. kimbilir belki daha neler vardı kelimeler kifayetsiz kaldığı için ne sana ne de burda kelimelere dökemedi.ve işte tüm bunlardan ötürü kaybetme korkusu sardı tüm bedenini.hem senden hem de yeni bir kayba nasıl dayanabileceğini bilemediğinden dolayıydı.
ey sevgili;
bilir misin ki bir insan aynı bir çift gözde hem derin bir kederi hem de sonsuz bir mutluluğu ve umudu görebilir,tadabilir. bilir misin yalnızca bir çift göz, aynı bir çift göz " bu gözlerin sahibi " aynı vücud ikliminde bu kadar farklı duygulara sebebiyet verebilir.ne demişler " ağaca dayanma kurur , insana dayanma ölür. " evet biliyorum hakikaten de öyle oluyor hem de çok iyi biliyorum ; ama tüm bunlara rağmen yine dayanıyorum işte sana.sen beni için kesin bir dayanaksın üstelik "mesnetsiz". işte böyle de bir tezat bizimkisi. şimdi bakıyorum da artık sadece olumlu düşünebiliyorum senin hakkında. sen sadece beni mutlu etme bana destek olma ve umut verme misyonunu edinmişsin son zamanlarda.biraz olsun yüzüne de söyleyebildiğim gibi evet çok özelsin ve bir çok nedeni var.ancak tüm bunların belli bir kaynağı ve çıkış noktası var işte o da hayatın bazı kesin gerçeklerinden dolayı.şöyle ki;
seni tanımak gerçekten güzel,
iyi ki seni tanıyorum çünkü her gün senin gibi insanlarla karşılaşmıyoruz,karşılaşamıyoruz şu hayatta,
iyi ki varsın,iyi ki hayatımdasın,
ilgilenildiğini bilmek,biri tarafından merak edilmek ne kadar hoş...
ve önemsenmek...
o kadar hayat koşuşturmacasının içinde bana o çık kaymetli vaktini ayırman mutluluk verici,
ve de sen bilsen de bilmesen de, " ben de... " dediğini duyar gibi olsam da olmasan da...
" seni çok seviyorum "
ve binlerce kez teşekkürler her seferinde beni oralardan tutup çıkardığın,silkeleyip bi şekilde kendime getirdiğin ve hayata yeniden bağladığın için...
cesaret verdiğin için...
devam edebilmek dileğiyle...
aşkla ve sevgiyle...
laughter
sezai karakoç’un çok güzel bir şiiri. şöyle ki;

senin kalbinden sürgün oldum ilkin
bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süregi
bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda
sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layikolmasam da
uzatma dünya sürgünümü benim

aşkın bu en onulmazından koparıp
bir tuz bulutu gibi
savuran yüregime
ah uzatma dünya sürgünümü benim
nice yoruldugum ayakabilarimdan degil
ayaklarimdan belli

lambalar egri
aynalar akrep melegi
zaman çarpilmis atin son hayali
ev miras degil mirasin hayaleti
ey gönlümün dogurdugu
büyüttügü emzirdigi
kus tüyünden
ve kus südünden
geceler ve gündüzlerde
insanliga anit gibi yükselttigi
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünüm benim

bütün siirlerde söyledigim sensin
suna dedimse sen leyla dedimse sensin
seni saklamak için görüntülerinden faydalandim salome’nin belkis’in
bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin
kuslar uçar senin gönlünü taklit için
ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini
ey gönüllerin en yumusagi en derini
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim

yillar geçti sapan ölümsüz iz birakti toprakta
yildizlara uzaniphep seni sordum gece yarilarinda
çati katlarinda bodrum katlarinda
gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba
hep kanlica’da emirgan’da
kandilli’nin kursuni safaklarinda
seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda
simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda
sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layik olmasam da
ey çagdas kudüs (meryem)
ey sirrini gönlünde tasiyan misir (züleyha)
ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim

daglarin yikilisini gördüm bir venüs bardaginda
köle gibi satildim pazarlar pazarinda
günesin sarardigini gördüm konstantin duvarinda
senin hayallerinle yandim düslerin civarinda
gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda
ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda
verilmemis hesaplarin korkusuyla
sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layik olmasam da
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünüm benim

ülkendeki kuslardan ne haber vardir
mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir
ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir
yoktanda vardan da ötede bir var vardir
hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir
o sarkiya özenip söylenecek misralar vardir
sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir
ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir
gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir
yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir
yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir
sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir
gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir
senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir
sevgili
en sevgili
ey sevgili

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol