senin kaç tane erkek arkadaşın var sorusu

the wall
kadınlara asla / kat’a / zinhar / hiçbir surette ve $ekilde sorulmaması gereken bir soru imi$. evet. $öyle de açıklayabilirim:


$imdi geçen benim telefonum çaldı “lülülü” $eklinde. yani melodi tam olarak öyle değil ama ses çıkardı diyelim. baktım benim bi’ pıtırcık kuzen var o arıyor. geçen sene onu istanbul hukuk’a kaydettirdik amcası. çok sevinçliydi kayıt esnasında bir göreceksin. hatta okuldan kitap da vermi$ler buna, imtihanlara falan giriyor. canım benim. girsin tabi.

neyse açtım “ne yapıyorsun ne ediyorsun” retorik muhabbetinden sonra, “ya müsait bi’ zamanında görü$elim mi” dedi bu bana. ya aslında arada da bi’ $eyler söyledi fakat, itiraf etmem gerekirse arada ne dediğine dinlemedim. yahu çok konu$uyor be sevgili okuyucu. bik bik bik bik. of. akabinde olur molur dedim, ben ararım seni dedim. müsait olduğum zaman aradım hatta, görü$elim dedim, sonrasında okulunun önüne gittim, alacağım ben bunu güya..

heh. sağa / sola / gökyüzüne bakıp, bekleme süremin miadını doldurmasını esefle bekledikten sonra, benimpıtırcıkkuzen’in yanıma doğru yakla$tığını gördüm. lakin yanından kadın cinsinden bir kızcağız da var, evet. tanımıyorum ben kendisini tabi. sonrasında bu ikisi geldiler yanıma; öpüp / kokla$ma / tanı$ma / tanı$tırma faslını da atlattıktan sonra tramvay denilen gubudik alete binmek için yollandık.. yollandık yollanmasına da, benimpıtırcıkkuzen bir kulağında kulaklık olması dolayısıyla (hay ben o kulaklığını senin) yarım yamalak duyuyor konu$ulanları.. bundan dolayı, ben de pıtırcık kuzen’in yanında onunla beraber gelen kızcağızla muhabbet etmeye ba$ladım..

(yazarın notu: kızcağız dediysem, 1,75 boylarında, takriben 50 kilo, ağzı ve burun orantısına bakarak, kesinlikle yüce yaradan’ın bo$ bir zamanında incelikle yarattığını dü$ünebileceğimiz bir insan evladı. ayak numarası ve göğüs ebadını tam olarak bilmemekle beraber, onların da orantılı olduğunu eklemeden geçmeyeyim. evet anladın sevgili okuyucu ne demek istediğimi. saçmalama yahu, hayır asılmadım, minvali o yönde olan bir yazı değil zaten bu. yazarın notu burada intihar etme suretiyle biter )

bu arada tramvay bekleniyor tabi. benim bineceğimden ötürü olsa gerek, gelme yönünden olumlu dü$ünceleri de yok bi’ türlü. beklerken tabi “bo$ durmama” $eklinde refleksler geli$tirdiğimizden dolayı da, biz; bu insan yavrusu ile konu$mayı ilerlettik tabi. kutupların aslında çok $irin / $ip$irin olmasından tutun da, hindistan’da gsmh’nın dü$üklüğünden kaynaklanan ya$anan insanlık dramlarına, ondan; aslında ay’a daha önceden gidilmemi$ olmasından, o görüntülerin hollywood bodrumlarında çekilmi$ olduğuna kadar bi’ sürü konuya gözden geçirme yaptık.. o sırada tramway geldi, binme i$lemini de gerçekle$tirdik.. arkasından, tramvay’da normal zamanlarda diğer ki$ilerle akraba çıkma olasılığımızın minimal seviyede olduğunu görünce, bu sakinlikten faydalanıp konu$maya devam ettik.. o sırada söz döndü dola$tı “sevgili / kız arkada$ / erkek arkada$” meselelerine geldi. kar$ıdaki insan evladı, bana bu soruları sorduğu; hatta ben de sormu$ olduğu soruları cevaplamı$ olmam dolayısı ile, ben de kendimde; ona arkada$larıyla ilgili sorular sorma hakkı buldum. evet sevgili okuyucu, ben cevapladıysam böyle bi’ hakkım var.. o sırada, tramvay’da ineceğimiz yere geldik, indik. akabinde ben gayri ihtiyarı, bütün iyi niyetimle ve sadece o anda öylesine aklıma gelmi$ olmasından dolayı, (bütün iyi niyetimle ile yineliyorum) bütün doğallığım ile, (hatta o anda az sonra ne içsem in hesabını yapıyorum) artı niyet beslemeksizin $u soruyu soruvermi$im:

-ya senin kaç tane erkek arkada$ın var?

ben, bu soruyu sordum ve bütün doğallım ile yürümeye devam ediyorum. yanımda benimpıtırcıkkuzen var bir kulağında kulaklığı. üçümüz bir hizada olmasak da yürüyoruz.. i$te tam o sırada, kulaklarımda $u sözler o duvardan o duvara yankılandı:

-benim erkek arkada$ım yok bi kere..

evet. bu sözün ba$ındaki var / yok kısmına normal bi’ tepki vermeyi dü$ünürken, sonundaki “bi kere” sözcüğündeki “çemkirme” hissiyatından i$killendim. ve i$te tam o anda fark ettim. (hay senin fark etmeni seveyim) ben kıza, (kafamdan geçenleri saklama gereği duymadan) soruyu adet belirme olan “kaç tane” soru sıfatıyla sormu$um.. normal $artlarda müspet / menfi sonucunun olması gereken bir soruyu, “sayı” belirtme $eklinde sorup, o yönde cevap isteyince de, kıza “bi$eysin” demi$ oldum kısacası...

hay süpersonik embesil... hay dilinde e$ek arıları ip atlasın e mi?.. ulan erkek denilen hücresel, marketten alınan zerzevat mı da, kızcağız havuduyla götürsün? sözlerinin geli$ gidi$ istikameti nerelere uğruyor bi’ dü$ünsene lan..

neyse, durumu muzipliğe vurup, durumu kurtarmaya çalı$tım ammavelakin çok pis göd oldum.. kız da anladı bunu ben de.. göd olmakla da kalmadım, akabinde insanlığımdan da ikrah ettim, utandım... ondan sonra da pek konu$madık zaten, bir yere oturup bi’ $eyler içtikten sonra (allah seni inandırsın ne içtim hatırlamıyorum sevgili okuyucuyu) müsaade isteyip, ortamdan kaçtım..

sonrasında, az önce de benimpıtırcıkkuzen emesen zımbırtısından bana, “slm ne yapıyorsun” yazmı$... o yazıyı görünce bütün bu olanlar aklıma geldi, cevap yazmak $öyle dursun, içimden titre$im göndermek bile gelmedi. sonrasında oturup bunları yazmı$ım.

öyle.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol