çubuk makarnayla kulak karıştırmak

yaratıcı, hayal gücü geniş insan davranışıdır. yemek yaparken temizliğimi de ihmal etmeyeyim şeklinde düşünceler kafasında döner durur bu şahsiyetin. burgu makarnayla burnunu karıştırır, fiyonk makarnayla gözünü kaşır...

(bkz: pırasayla sırt kaşımak)

çok tehlikeli bir davranıştır, kulak zarına zarar vermekle kalmaz, kulağın iç yapısını tamamiyle bozabilir.

kulağın kaşındığı taraftan atılacak bir "hon pong fui" tekmesiyle, o çıbık makarnayı kulağa bir daha çıkmamak üzere sokmanın farz olacağı davranış biçimidir.

kulak kaşındı mı ağa paşa, zaman mekan dinlemez. ele geçirilmiş, ebatları kulak deliğinden küçük herhangi bir objeyle bir güzel karıştırılabilir. elbette biz sağlıklı bireyler olarak bunu tavsiye etmiyoruz.
diğer taraftan asıl sorunsalımız şudur:
kulak karıştırılan o makarna çubuğu bu işlevinden sonra ne yapılmıştır?
bu durumda lokanta sahiplerinin personel lavabosuna birer kutu hijyenik kulak karıştırıcısı koymaları zabıtalarca takip edilmesi gereken bir konu olmalıdır.

anahtar varken çok da anlamı olmayan eylemdir zira anahtarı ne kadar zorlarsanız zorlayın kulağınızla kıramazsınız ama ben çok kolay bir şekilde makarnayı kırabileceğimi düşünüyorum.

(bkz: ceviz kıracağıyla kulak memesi sıkmak)

(bkz: telsiz sapıyla kulak karıştırmak)

haşlanmış makarnayla denenmemelidir.

kalem arkası da aynı işi görür,sonuç makarnaya göre daha iyidir.

büyük ihtimalle bunu yapan anahtarla kulağını karıştıran türk yiğidinin italyan karısından doğan çocuğudur.

tepesinde silgisi olan kursun kalemle gerceklestirilirse pek tehlikesiz pek zevkli olacaktir.

(bkz: oklavayla kulak karıştırmak)

yaratıcılıkta son noktadır.daha ötesi yoktur.

(bkz: kulak çubuğuyla burun karıştırmak)

nimetle şaka olmaz dedirten baslık