koçtaş denen markanın (tanımam etmem) inanılmaz hoş ve doğal, insanın ağzına sakız gibi yapışan, olmadık yerlerde mırıldanmaya başlayınca insanların size tuhaf bakmasına neden olan reklam cingılı. belki çok güzel olsun doğal olsun diye yapmamışlar ama o kadar doğal bir şey çıkmış ki ortaya.
tüm insanlardan uzak bir yerde televizyonumun karşısına geçip bu reklamı 500 kere arka arkaya izledikten sonra hayatımın geri kalan kısmını sevgi pıtırcığı haline gelmiş bir jöle kıvamında sağa sola sallanarak ve bu cingılı mırıldanarak yaşamak istiyorum..
(reklamın sonunda elinde alışveriş arabasıyla tek başına çıkan kız da sarışın olmasına rağmen reklamı sevmek için başlı başına bir neden)
koctas a gidiyorum evimi çok seviyorum
insanı verem eden reklamlar için iyi bir örnektir.
izlemesi, reklamin sonunda çikipta bu cümleyi kuran hanimcagiz disinda, iskence olan boktan bir reklam.
yaşını başını almış amcaların,teyzelerin sevimli olacaz diye yırtınıp söyledikleri,itici olmaktan öteye gidemedikleri reklam müziği.kafamdaki tonton dede imajını bir çırpıda silip atmıştır bu reklam ayrıca.
sloganda küçük bir değişikliğe ihtiyaç duyulmakla beraber şöyle zikredilmesi daha makbüldür."koçtaş a gidiyorum kocamı çok seviyorum." hangi kadını görsem kudurmuş gibi alıveriş yapıp kocalarına geçiriyorlar ev sevgilerinin faturalarını.
- koçtaş’a gidiyorum, evimi çok seviyorum.
+ madem evini seviyosun, neden koçtaş’a gidiyosun? otursana evinde!
- koçtaş’a gidiyorum, evimi çok seviyorum.
+ ??
- koçtaş’a gidiyorum, evimi çok seviyorum.
+ tamam.
+ madem evini seviyosun, neden koçtaş’a gidiyosun? otursana evinde!
- koçtaş’a gidiyorum, evimi çok seviyorum.
+ ??
- koçtaş’a gidiyorum, evimi çok seviyorum.
+ tamam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?