arkadaş kavgası

adrenokortikotropik
boşluklarını beraber doldurmuş, yaralarını beraber sarmış insanların, arkadaştan öte dostların başına geldiğinde can yakmayan mevhumdur.

açtığı yarayı üfleyip hızla kabuk tutturacağına inandığınız, ruhunuzu teslim etmekten çekinmediğiniz birinin en ağır küfrü bile, gözünüzde beş para etmez adamın lafından çok daha hafif kalır, laf yetiştirmek olmaz derdiniz, sadece gözleriniz dolar, boğazınıza bir düğüm takılır, o anda her şeyi unutup sarılıp ağlamak istersiniz, sadece kemiklerinizi kırarcasına sıkı sarılmasını, sanki siz düşerken tutar gibi, hayata beraber tutunur, sizi tekrar dalınıza asmak ister gibi..

o adam seni hak etmiyor dersiniz gün gelir. seviyorum der karşınızda titreye titreye, ne olursa olsun seviyorum. bağırır çağırırsınız bu kadar kör olamazsın sen, bu kadar uçmuş olamaz dimağın diye de kar etmez yine, gözleri dolar sade..sonra o adam ardına bakmadan siktir olup gittiğinde ağlayan arkadaşınızı görünce yine de dayanamazsınız, o kavgadan sonraki canı cehenneme!adını bile anmasın o adamın bana! lafları yumruk olur boğazınızda..kış günü üzerinde incecik ceketle, ankara ayazında, öldürün beni diye haykırıp ağlarken o, unutuverirsiniz sanane deyişlerini, düşmesin diye tutmaktan kollarınız ağrır, ilk yardım ekibi gelip onu yarı baygın kaldırırken olduğu yerden, ölecekmiş gibi çaresiz hissedersiniz..o gece nöbet tutarsınız başında hiç gereği yokken. yat dinlen diyenlere aldırmazsınız, nefes alışlarını dinlersiniz, uyanıp biraz daha ağlayıp sonra bitkin düşüp sızışını gözleriniz dolu izlersiniz..

bunca şeyi yaşayabildiğin, uğruna sararıp solduğun birine kırılmak ne mümkün? yeter ki kavramların hakkını veren birileriyle olsun kavganız, üç kuruşluk adamlar yanınıza bile yanaşamasın..

yeter ki o gitmesin yanınızdan..tüm yol boyunca azarlasın da sizi, yine de vazgeçmeyin yolunuzdan, sinirli sinirli otururken birden gözgöze gelin de gülmemek için zor tutun kendinizi..

ağızdan sinirle çıkmış üç beş kelimenin tüm bu yaşanmışlıklar yanında ne önemi var ki?
elmyra
çok küçük sebelerle olur bu kavgalar, sonrasında daha da büyürler. ama anlık olur, neyseki özür dileme aşamsıyla herşey tatlıya bağlanır, aradan bir süre geçtikten sonra edilen kavgaya katılarak gülünür.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol