otobüslerdeki muavin yolcu munakasaları

ali biberon
her sabah, her öğlen, her akşam, her gün, her ay, her yıl yaşanabilecek münakaşalar zincirinden bir tanesidir. muavin, yaradılışından ötürü, yolcuya sürekli öküz gibi davrandığından, ağa gibi emir verdiğinden çok da sevilen bir meslek ve meslek adamı değildir. suratsızlardır. etiler, ulus, bebek ve daha aklınıza gelebilecek bütün elit semtlerde otobüse bindim fakat, ne kadar elit semt olursa olsun, muavinin tripleri aynı, suratsızlığı aynı.

muavin: arkalara doğru ilerleyelim, bomboş arkalar ya (ya mı sen kimsin lan? )

yolcu : e önümdeki ilerlemiyo ki ama?

muavin: abisi ilerlesene ( abisi dediği adam 45 yaşlarında )

yolcu : aklını alırım ( yaş 45, elde deri matras çanta, parlak ayakkabılar kariyerli )

derin sessizlik.
idiamin
-abi kola var mı?
+cay bahcesi mi lan burası?

............................

-abi bi su daha alabilir miyim?
+kavurma mı yedin de saat bası su istiyorsun?

bizzat yasanmıstır, ikisi de aynı muavin tarafından aynı yolculuk esnasında soylenmistir.
tetik
bizzat yaşadığım bir olay; şöför inmek üzere olan bir yolcuyla tartışır ve uzun süren bu münakaşadan sonra yolcu iner ve şöför sinirli sinirli söylenirken "bunun gibilerini bu otobüs vitesine oturtmak lazım" der.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol