ikaros

delibas
yunan mitolojisinde diadalos’un oğludur.
çoğunlukça "ikarus" olarak bilinir ama doğrusu ikaros’tur. zira "ikarus" bir otobüs markasıdır.

diadalos ünlü bir mimardır. vakt-i zamanında sisam adası kralı minos, diadolos’tan mahkumları içine atmak için karmaşık bir labirent yapmasını ister. diadalos öyle bir labirent inşa eder ki çıkışını kendi bile bilmez. günlerden birgün diadalos, kral minos’a bir sebepten karşı gelir ve ceza olarak da kendi yaptığı labirente oğlu ikaros ile beraber atılır. labirentin karmaşık koridorlarında hayli zaman geçiren baba oğul; labirentin tepesine tüneyen kuşaların biriktirdikleri kanatlarını bal mumuyla omuzlarına monte ederler(bal mumunu nerden bulduklarını hep merak etmişimdir). labirentin tepesinden uçmaya hazırlanırken baba diadalos oğlu ikaros’a bir nasihatte bulunur.
"oğul; uçmak çok güzel bir duygudur, çok keyiflidir ama kendini bu keyfe fazla kaptırır kontrolü elden bırakırsan nihai son ölümdür. çok yüksekten uçarsan güneş ısısı bal mumunu eritir ve denize çakılırsın; alçaktan uçarsan da denizin nemi kanatlarını yapıştırır ve kanat çırpamaz düşersin."
tabi ki ikaros’un bir kulağından girer öbür kulağından çıkar bu nasihat. uçamaya başlar; yükselir, yükselir, yükselir ve bal mumu güneş ısısına dayanamayarak erir. ikaros denize çakılarak ölür.

kıssadan hisse; her güzel şeyin bir sonu vardır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol