kaan ince $iiridir..
bo$lukta kemiklerin kanattığı karanlık: sürekli,
geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. kıyı boyunca
çalınan sabah: esrik tin. sehpada unuttum ba$ımı, us yitik.
divansızların bembeyaz ayetleri gibi pe$in hüküm giydik.
gözlerim deniziğnesi.
kırıl benliğimin benli gözenekleri
içinde, sürgünlerin gizli sessizliği.
alnıma dayarım güz görümlük ömrümü, seherin cılız eliyle.
uzaktaki vah$i güle hüzün kokarım. ve ölüm ardıma leke
dü$er, gözlerimden çekilen sıcaklık korkuluk yüzümde
soğur soğur, iki ka$ arasında yenilir kendine uzun yol.
çiçek tüter dü$ler karanlığı kısıp pencerede
gök uçurtma çeker yıldız çölüne
bir ı$ık örtüsü açılacak göğe, acılaşan gecede; suya ate$
dü$üp kirpiklerime gömülecek, yüzüme sıkı$mı$ erguvan
ölüleri. dilenci kızlara serpinti yağmurun kırık sesi.
ay batı$ı gözlere iki ezgi gibi hüzün çökerim, tetikte
yalnız kalan gölgemle. sıkıntımın yıldız sefası, nolur
kapatma kollarını, sakalıma basma sabah. denk cepheli
çalışmalar ederi kadar başlık paramız, asmayın bizi.
güvencin uçu$u, alabildiğine rüzgâr;
gez arpacık göz tetikte.
ölüm açmazda bekleyen ku$ seslerine sağanak: bakire
umutlar. görünmez viranlığım. çiğ damlacıkları...
soluğunda sevi$en fesleğenlerin, üç kulaç kur$uni sudan
gözlerini saran kokusu; sendeleyen ho$ bir ya$am,
inanç yüklü gülü$lerde. gecenin sararmı$ mühründe billurla$an
sessizliğe dolunay doğarım.
dü$ artık yakamdan
güne$ kırıklarına dadanan sevda.
gizdusum
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?