doğu turkistan uygur devleti

mitili
iç asya’ya doğru göçen uygurlar’ın başında, vu-hi tegin’in kardeşi, ngo-nie tegin bulunuyordu. kendisi 13 uygur kabile birliğinin son “kağan”ı (846-948) kabul edilmektedir. batıya gelen uygur kolu, tanrı dağları, beş-balık, turfan taraflarına yerleşerek, 840’da kara-balasagun’da istilacılar eli ile öldürülen uygur hakanının yeğeni, mengli’yi “kağan” (ulug tangride kut bulmış alp külüg bilge) seçtiler (856). tibetliler’in hücumuna karşı, nüfuzu altında tutmak istediği bu bölgede, kendisine bir dost arayan çin, bu uygur devleti’ni derhal tanıdı. 873’e doğru “kağan”ın buku cin olması muhtemeldir.
t’anglar, ismen de olsa, kendilerine bağlı ve siyasetlerine uygun bir tutum içinde bulunan bu uygur devletinin, meşru çin idaresine isyan eden turfan, beş-balık askerî valilerini ortadan kaldırarak hami’ye kadar hakimiyet kurmalarına şüphesiz müdahale etmiyorlardı. bu suretle, siyasî nüfuzu gittikçe artan ve iç-asya’nın ticaret yolları üzerinde olması ile de iktisaden gelişen uygur devleti, aynı zamanda manihaizm’in bölgede yayılmasına vasıta oluyordu. nitekim t’anglar’ın yıkılışı sırasında tun-huang askeri bölgesini işgal eden çinli kumandan, muhtar “devlet”ini kurarken “beyaz elbise giyen gök-oğlu” lakabını almıştı (maniheistler beyaz giyiyorlardı). fakat bilindiği gibi, kan-çou uygurları bu muhtar “devlet”e son vermişler (911), bu tarihten itibaren doğu türkistan uygur devleti de müstakil olmuştu.

bundan sonra, güneyde tibet, batı türkistan’da karluk bölgesi ile sınırlı ve başlıca şehirleri turfan, kaşgar, beş-balık, kuça, hami (urumçi) olan ülkelerini müdafaa ile yetinerek sanat, edebiyat ve ticaret sahasında yükselen bu uygur devleti ile ilgili siyasi hadiseler hakkında, fazla bilgi görülmüyor. ancak, 947’de başkentin hoço (doğu türkistan’da kara-hoca = kao-ch’eng) şehri ve yazlık merkezin de beş-balık (pei-ting) olduğu ve “gün ay tangride kut bulmış, ulug kut onanmış, alpın, erdemin, il tutmuş alp arslan kutlug kül bilge tangri han”ın devleti idare ettiği biliniyor. uygur hükümdarlarına “ıduk-kut” lakabı verilmiş ve başkent iduk-kut (idi-kut) şehri diye anılmıştır.

uygurlar hakkında en ilgi çekici bilgiye, çin’deki kuzey sung imparatoru tarafından, 981’de kara-hoça’ya elçi olarak gönderilen wang-ye tö’nün seyahat notlarında tesadüf edilmektedir ki, kültür tarihi bakımından büyük değer taşır.

doğu türkistan uygur devleti’nde, doğu uygur kolunda olduğu gibi, budizm çok yayılmış, hatta manihaizm’den üstün bir mahiyet almış, bunun yanında nesturî hıristiyanlık ve başlangıçta pek az olmak üzere islamiyet, tesirlerini göstermiştir. müslüman-türk karahanlılar, kaşgarlı mahmud’un eserinde (1074) “kâfir” diye bahsedilen uygurlar’la mücadele ediyor ve uygur ülkesinde, islamiyet’i yaymağa çalışıyorlardı. sonra, islamiyet, çin’e uygurlar vasıtası ile girdiği için, oradaki ilk müslüman çinlilere huei-ho (uygur) denilmiştir.

doğu türkistan uygur devleti, 1209’da cengiz han’a bağlandığı zaman, o tarihe kadar kara-hitaylar’a tabi durumunda olan iduk-kut barçuk art-tegin bulunuyordu. islam kaynaklarında daima “dokuz-oğuz” diye bahsedilen uygurların hakimiyeti, fiilen sona ermekle beraber, moğollar tabiiyetinde olarak uygur sülalesi, iduk-kut unvanı ile, çin’de ming devrinin başlarına, son uygur idi-kut’u ho-şang, ming sülalesi kurucusuna teslim oluncaya kadar (1368) devam ettiği gibi, birçok uygur, cengiz moğolları devletinde yüksek idari vazife almış ve uygur medeni tesirleri asya’nın doğusu ve batısında asırlarca hissedilmiştir.

http://www.dallog.com/index.html

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol