balkan harbi sırasında işkodra savunma kumandanlığı yapan osmanlı paşası. aslen kastamonu vilâyetinin tosya ilçesinden olan hasan rızâ, 1871’de doğdu. bağdat ve kastamonu vâliliklerinde bulunan nâmık paşanın oğludur.
ilk mektebi ve askerî rüştiyeyi istanbul’da, askerî idâdîyi bursa’da tamamladı. 1889-1892 seneleri arasında harp okulunda okudu. 1895’te kurmay yüzbaşı olarak mekteb-i erkân-ı harbiye-i şâhâneden mezun oldu. türk-yunan harbinde, isteği üzerine alasonya ordusu erkân-ı harbiye riyâsetine tâyin edildi ve 7 ekim 1897’de kolağası (kıdemli yüzbaşı) oldu. 21 ağustos 1898’de binbaşı, 18 nisan 1899’da kaymakamlığa (yarbaylığa) terfi ettirildi. 1899 yılı mayıs ayında staj yapmak ve askerî bilgisini geliştirmek üzere almanya’ya gönderildi. almanya’da iken 11 aralık 1901’de rütbesi miralaylığa yükseltildi. 1903’te mirlivalığa ve 10 aralık 1906’da ferikliğe (korgeneralliğe) terfi etti.
ikinci meşrûtiyetin îlânından sonra edirne’de ikinci orduya mensup yirminci nizâmiye fırkası komutanlığına getirildi. 26 eylülde aynı ordunun erkân-ı harbiyesine nakledildi. sultan ikinci abdülhamid hanı tahttan indirdikten sonra iktidâra gelen ittihat ve terakki’nin orduyu gençleştirme ve modernleştirme adı altında devletine, milletine ve dînine bağlı subayları ordudan tasfiye ettiği sırada rütbesi kaymakamlığa (yarbaylığa) indirildi. 4 ekim 1909’da erkân-ı harbiye-i umûmiye üçüncü şûbesinde vazîfelendirildi. 21 mart 1910’da yeniden miralaylığa yükselerek 6. ordu erkân-ı harbiyesine tâyin edildi.
1911 yılında malisor ayaklanmasında garp ordusu kumandanlığı ile işkodra’ya giden birinci ferik abdullah paşanın erkân-ı harbiyesine tâyin edildiyse de, bu vazîfeden istifâ etti. 19 temmuz 1911 târihinde müstakil 24. işkodra nizâmiye fırka kumandanlığına gönderildi. işkodra vâlisi hayri beyin vazîfeden alınması üzerine, 27 mayıs 1912’de işkodra vâliliği vazîfesine de tâyin edildi.
bu sırada ittihat ve terakkî hükümetinin basiretsiz uygulamaları sonucunda balkanlarda osmanlı devletine karşı bir ittifak baş göstermiştir. rusya’nın da tahrik ve teşvikleriyle balkan milletleri 8 ekim 1912’de osmanlı devletine karşı harp ilân ettiler.
bulgar birlikleri batı trakya üzerine hücuma geçerken karadağlılar da işkodra gölünün güneyinden sınırı geçtiler.
24. müstakil işkodra fırkası kumandanı miralay hasan rızâ bey, müstahkem mevki kumandanlığını da eline aldı. karadağ ordusu; kuzey, merkez ve güney olmak üzere üç yığınak grubuyla taarruza başladı. hasan rızâ bey, idâresindeki fırka ile çok zahmet çekerek düşman taarruzlarını önledi. bu sırada bâzı askerler terhis isteğiyle ayaklandılar. hasan rızâ bey bu askerlere nasîhat ettiyse de netîce alamadı. askerlerin bir kısmı, vaktiyle istanbul’da 31 mart vakasına iştirâk edenlerdendi. bu ayaklanma bâzı taşkınlıklarla bir hafta kadar devâm etti. çâresiz kalınınca silâh ve teçhizâtları alınarak terhis tezkereleri hazırlanıp verildi. memleketlerine dönmek üzere ayrılan askerler kısa bir müddet sonra tekrar geri döndüler. osmanlı askerinin böyle olduğu bir sırada taarruzlarını şiddetlendiren karadağlılar taşlıca, akova, gosina ve berena’yı işgâl ettiler. sırplar, bulgarlar ve yunanlıların taarruzları neticesinde bütün rumeli hemen hemen elden çıktı.
yalnız, işkodra’da hasan rızâ bey, bir türlü düşmana teslim olmayıp, kendisine verilen vazîfeyi cânı pahasına yürüttü. işkodra savunmasındaki hizmetine mükâfât olarak mirlivâlığa yükseltilmesi için pâdişâh irâdesi çıktı. ne yazık ki terfiinden haberi olamadı.
hasan rızâ paşa, karadağlılar ve sırplara karşı arnavutları osmanlılar tarafına çekmek için gayret sarf ediyordu. ancak arnavutlarla yapılacak antlaşmanın ayrıntılarını görüşmek üzere esad paşanın evine giderken, 30 ocak 1913 günü akşamı tertiplenen bir sûikast neticesinde silâhlı üç kişi tarafından vurularak şehid edildi. bu sûikast, bilahare sultan ikinci abdülhamid hana hal’ini tebliğ edenler arasında bulunarak velînîmetine hıyânet eden esad toptanî adındaki eski drac mebusu tarafından tertiplenmişti. hasan rızâ paşanın vefâtından sonra da işkodra savunması devâm etti. fakat işkodra’da kumandayı ele alan esad paşa, derhâl karadağ ordusuyla gizlice haberleşerek şehri düşmana teslim etti.
kahraman ve cesûr bir asker olan hasan rızâ paşa, gâyet ciddî ve sert bir kimseydi. husûsî hayâtında latîfeyi seven ve teklifsizce konuşan paşa, vazîfeyle ilgili konularda derhâl sesini ve tavrını değiştirirdi. verdiği emirleri tâkip eder, gevşeklikleri affetmezdi. açık sözlü bir kimse olup, birisi hakkında bildiğini yüzüne söylemekten çekinmezdi. emrindeki birliklerin eğitimlerine ve bütün işlerine bizzat nezâret ederdi. en tehlikeli vazîfeye en sevdiği kimseleri memur ederdi. üstüne aldığı vazifeyi nâmus meselesi addeder ve tam mânâsıyla yerine getirmeye çalışırdı. üst ve âmirlerine, kânun ve nizâmlara çok saygılıydı.
ordunun politikayla uğraşmasına karşıydı. silâhlı kuvvetleri politikaya soktuğu için ittihat ve terakki’yi tenkit ederdi. pâdişâha ve hükümete karşı olan ve kendi saflarında yer almasını isteyen kimselere karşı; “ben bu hükümetin vâliliğini ve kumandanlığını kabul ettim. bunun için ahdettim ve yemin ettim. verdiğim söze ters hareket etmek benim için nâmussuzluktur. ben vâli ve kumandan iken hükümet aleyhine en ufak bir teşebbüsü bile hoşgörü ile karşılamam, âzamî şiddetle hareket ederim” derdi.
emrindeki subay ve erlerin itimâdını kazanmıştı. kesin kararlı olup emirleri kat’î idi. hatâsını anladığı konuda ısrâr etmeyen, fazîlet sâhibi bir komutandı.
hasan rıza paşa
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?