sağlıklı insanların tersine gökgürültülü sağanaklar hastalıklı ruhlara heyecan verir (gibi geliyor bana, kalanı da bu minval üzre).
nefesiyle buğulanmasından hoşlanmadığı için cam açık, pencere pervazlarından sıçrayan ya da rüzgarla yüze serpilen damlalar için boynunu uzatır; ağzı açık, dili dışarda şimşek kollar bunlar, hemen peşisıra gelecek gürültüden peşinen mest. bütün duyuları bayram eder. kulakları gümbür gümbür, gözleri yere yakın bulutların ışığıyla parlak, ağzında temiz serinliğin tadı ve yıkanan toprağın mis kokusu burnunda. gökyüzünü yere taşıyan, tuhaf gri-sarı bir aydınlıkla bütün görüntüleri netleştiren o kısa fırtınaları özlemle bekler.
önceki hayatlarında kuzey ülkelerinden birinde sıradan bir insandırlar belki... belki de koyu yeşil çimlerin ortasında yerden bitmiş gibi görünen bakımsız bir eski taş şatonun yalnız leydisi. güneş iyi gelmez bunların saydam, soluk tenlerine. (belki bir akşam üstü, bir fırtınayla bir blake beliriverir kapılarında...)
yağmurlu gün psikolojisi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?