süper lig

matrax
tam bir “rezaletler” dizisi!.. inanamıyorum; “sadece” son iki haftada “en gözdeleri, en büyükleri, fifa kokartlıları başta”, süper lig’de maç yöneten ortasıyla, yardımcısıyla “çoğu” hakemin, “doğrudan maçların skorlarına, sonuçlarına, puan alış verişlerine etki eden” hatalarına bakıyorum; gönül rahatlığı ile “böylesine sürekli ve de istikrarlı(!) bir rezaleti, 55 yıllık spor yazarlığı hayatımda pek az gördüm” diyorum!..
“daha gerideki haftaları bıraktım”; son iki haftadaki süper lig maçlarının görüntüleri “dikkatle izlenirse”, ortaya çıkacak “yalın” ve de “acı” gerçeği ortaya koyacak tablo:
iptal edilen “nizami” goller, verilmeyen “apaçık”, verilen “uyduruk” penaltılar, bariz “ofsayttan” atılan goller, “ofsayt” diye kesilen ama “ofsayt ile ilgisi” olmayan gollük akınlar, “bazı” oyunculara “bol bol” çıkan, “bazı” futbolculara “çıkmayan” sarı kartlar, “çifte sarı karttan kırmızı karta dönüşen ya da dönüşmeyen” kararlarda “bazı” futbolcuların korunması, “bazı” futbolcuların sahadan kolaylıkla kovulması, futbolculara karşı bu “adaletsiz” uygulamaların, teknik direktörlerde de yürürlüğe konulması; düdüklerde ve kartlarda çifte standardın “fifa ve mhk talimatları kadar geçerli” hâle getirilmesi; kısacası, var olması, dikkatli ve hassas olunması gereken “saha içi” adaletine karşı tam bir hakem hataları bombardımanı!..
şenol güneş gibi bir hocayı bile “o hâle düşüren” hakemlerin, o hakemlerin yöneticilerinin, o hakemlerin yöneticilerini seçen federasyon yöneticilerinin vicdanları sızlıyor mu, acaba?..
ortada “böyle” bir tablo varken, bir başka fotoğrafı da gündeme getirmek gerek:
“bir-iki hakem hatası”, kendi takımı aleyhine olunca, daha iki-üç ay önce ortaya çıkıp kıyameti koparan bir kulüp başkanını hatırlayın; teknik adamı aracılığı ile “yarıştaki rakibine çamur atan”, dahası “hakemlerin soyunma odalarını basan” bir kulüp başkanını; “şimdi” sesi soluğu “neden” çıkmıyor acaba?!.. hatırlayın; o günlerde “bar bar” bağırırken, ne diyordu; “bu hatalar, hiç bir takıma yapılmasın, ben kulüpler birliği başkanıyım, onun için konuşuyorum!..
eee, “şimdi” neden konuşmuyorsun; üst üste gelen hakem hatalarından trabzonspor’un canı yanıyor, bursaspor’un canı yanıyor; kayserispor’un canı yanıyor; beşiktaş’ın, galatasaray’ın canı yanıyor, sivasspor’un, bucaspor’un, konyaspor’un canı yanıyor; neden susuyorsun; sen “kulüpler birliği başkanı” değil misin; yoksa “istifa ettin” de bizim mi haberimiz yok?..
“ben kulüpler birliği başkanıyım, onun için konuşuyorum” dediği gün gülüyordum; ama “bazı kulüp başkanları”, kulüpler birliği başkanı’na “destek vererek”, ondan yana açıklamalar yapma yarışına girmişlerdi!..
şimdi “o” başkanlara bakıyorum, “üstü üste gelen” hakem hataları ile canları yanmış, cıyak cıyak bağırıyorlar; “o gün destek verdikleri” kulüpler birliği başkanı’ndan bugün “tısss” yok!..
niye olsun ki; “o” sonucu aldı, o gün bugündür “hakem işleri”, takımı bakımından “tıkır tıkır” işliyor; sizler derdinize yanın!..
bu kaçıncı defa, “sizleri istediği konuda, istediği gibi kullandı”, iş bitti; artık “tek başınasınız”, size ve takımınıza yapılan haksızlıklara “yeni bir desteğe ihtiyacının olacağı” güne kadar dönüp bakmaz bile!..
bilmem ki, nasıl “bu kadar saf” olabiliyorsunuz?..
hepinize “gollerin yerini hakemlerin aldığı” bir ligde, başarılar dilerim!..
not:öcal uluç’un yazısından alıntıdır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol