aci umut

nick nicki nickince
bir kaç sene önce programda üst üste üç kere küfür edilmesi üzerine sunucunun dellendiği ve ’ya rica ediyorum küfür etmeyin ya!’ demek suretiyle gözlerinin dolduğu programdır.
serpens
türkiyede bildiğim kadarıyla, canlı yayında küfür edilince biiiip makinası die bi aletin ilk defa deneneceği program...
amazonta
yüksel aytuğ’un bugünki köşesinde televizyonculuğun çivisinin çıktığı an başlığında bahsettiği program. gerçekten öyle.


’ birazdan anlatacaklarım bir sitcom’dan ya da tiyatrodan alınmamıştır. geçen hafta flash tv’de yayınlanan, yalçın çakır’ın sunduğu acı umut adlı televizyon programındaki konuşmaların dökümüdür. stüdyodaki yaşlı adam, karısının evi terk etmesinden yana dertli. israrla eşinin geri dönmesini istiyor. telefonda ise bulgaristan’daki karısı var.

adam: sen benim namusumsun. seni çok seviyorum. her şeyi affedeceğim, ne olur dön...

yalçin çakir: bak abla, adam yalvarıyor. niye bu adamı üzüyorsun, dön gel.

kadin: yalçın abi, ne kadar yalvarırsa, yalvarsın. tedavi olmazsa dönmeyeceğim, dönmem...

y.ç.: nesi var abla bu adamın?

kadin: yapamıyor be abicim, yapamıyor... ben istiyorum, onda bir şey yok...

y.ç.: ne yapamıyor ablacığım?

kadin: (bip sesi)... anlasana be abicim, ben yanıyorum, ben istiyorum, onda bir şey yok.

adam: sen benim namusumsun. dön, her şeyi halledeceğim.

kadin: neyi halledeceksin be? sen bir şey yapamazsın. hem ben senin nereden namusun oluyorum? insan namusunu yapar be!..

y.ç.: abla sen kaç yaşındasın?

kadin: 52

y.ç.: abla, 52 yaşında insan bu kadar önem verir mi bu işe be abla?..

kadin: yalçın abi yoksa sen de bunun gibi misin? bütün türk erkekleri böyle be... burada bulgar erkekleri var, vallahi her gece yapıyorlar be...

y.ç.: abla sen beni karıştırma... burada konu sizsiniz... bak adam yalvarıyor. tedavi olacağım diyor, dön gel...

kadin: tedavi olsun gelirim. bakarım, her gece yaparsa kalırım, yoksa dönerim. (adam bu arada karısının dönmesi için yalvarmaya devam ediyor)

y.ç.: abla sırf bu iş için adam terk edilmez, abla...

kadin: (bip sesi) ....meyen adamı ben ne yapayım be abicim? boşanacağım. bulurum ben beni yapacak bir adam...

y.ç.: ya abla ne kadar önemliymiş bu iş senin için...

kadin: yoksa senin için önemli değil mi be abi?

y.ç.: tabii tabii önemli ama daha önemli şeyler var. hem bak sen 52 yaşındasın...

kadin: ne olmuş 52 yaşındaysam? söylüyorum be abicim, ben yanıyorum. ben istiyorum yaa... ya beni her gün yapar ya da dönmem...

y.ç.: yahu abla bu iş her gün her gün olur mu be? bak bu adam da 57 yaşında.

kadin: ben bilmem... her gün en az bir defa yapacak be abi. yoksa dönmem. (adam yana yakıla yalvarmaya devam eder)

kadin: boşuna yalvarma, tedavi ol... gelip bakacağım, yapabilirsen kalırım. yoksa dönerim. ben, beni her gün yapacak erkek arıyorum...

program bu minvalde yaklaşık 45 dakika sürdü. program sunucusunun finalde bu olan bitenin "canlandırma" olduğunu açıklamasını bekledim. yalçın çakır tam tersini yaptı: "vallahi de billahi de bu karakterler ve olay gerçektir. bize başvuran kişiler arasından seçilmişlerdir. hiçbir şey kurmaca değildir..." şaştım ki ne şaştım... o anı, "türk televizyonculuğunun çivisinin çıktığı an" olarak notlarıma kaydettim. ’

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol