orhun yazıtları

passive
göktürk yazıtlarıdır.bu yazıtlar, göktürkler tarafından türklerin bilinen ilk alfabesi olan orhun abecesi ile yazılmış yapıtlardır. yazıtlar, 1889 yılında moğolistan’da orhun vadisindeki anıtlarda saptanmıştır. yazılış tarihi 8. yüzyılın başlarına dayanmaktadır.
kül tigin anıtı,tonyukuk anıtı ve bilge kağan anıtı olmak üzere 3 eayrılır.orhun yazıtları, göktürk imparatorluğu’nun ünlü hükümdarı bilge kağan devrinden kalma altı adet yazılı dikilitaştır. moğolistan’ın kuzeyinde, baykal gölünün güneyinde, orhun ırmağı vadisindeki koşo saydam gölü yakınlarındadır. bu yazıtlardan köl tigin ve bilge kağan yazıtları, koçho tsaydam bölgesindeki orhun irmağı civarında; bilge tonyukuk yazıtları ise, köl tigin ve bilge kağan yazıtlarından yaklaşık 360 km uzakta, tola irmağı’nın yukarı yatağındaki bayn tsokto (bayn çokto) bölgesindedir. bilge tonyukuk yazıtlarının, (orhun irmağı civarında olmamasına rağmen), orhun yazıtlarıyla birlikte düşünülmesi, anılması köl tigin ve bilge kağan yazıtları ile aynı döneme ait olması ve aynı konuları içermesindendir. yazıtlar türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, töresi hakkında önemli bilgiler vermektedirler. türk ve türkçe adı, ilk kez doğu göktürkler dönemine ait bu yazıtlarda geçmektedir.

yazıtların üçü çok önemlidir. iki taştan oluşan tonyukuk, 720; köl tigin (kültigin), 732; bilge kağan, 735 yılında dikilmiştir. köl tigin yazıtı, bilge kağan’ın ağzından yazılmıştır. kültigin, bilge kağan’ın kardeşi, buyrukçu ihtiyar tonyukuk ise veziridir. anıtların olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, şehir harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur.
orhun yazıtlarının bulunmasının ardından yazıtlar yorumlanmaya başlamış ve 1896’da wilhelm thomsen yazıtları “muhammed dünyasının soluğunun henüz ulaşmadığı türk dili ve edebiyatının en eski anıtları” olarak tanımlamıştır. ardından kıyılarında prehistorik bir türk halkının yaşadığı, eskiden varolmuş bir orta asya denizi varsayımını ortaya atmış olup, mazarine kitaplığı’nda müdür yardımcılığı yapan fransız edebiyatçı leon cahun, orhun anıtlarını eski türklerin yüceltilmesinde kullanılan formüllerin ilk defa ortaya çıktığı, türk tarihçilerine türk tarih tezini hazırlamalarında ilham kaynağı olan dahası bugünkü ortaöğretim ders kitaplarında rastlanılan söyleme son derece benzer asya tarihine giriş adlı kitabını yayınlamıştır.



nur liza
danimarkali filolog wilhelm thomsen orhun yazıtlarini ilk okuyandir ama ilk gokturkce abide okuyan degildir. aksine alman asilli rus oryantalistlerinden ve turkoloji’nin oncusu sayilan vasily radlov bazi bengülerdeki cince metinden anladigi kadariyla alfabeyi cozmeye calismis ve bazi okuma yanlislarina ragmen yenisey abidelerini ve bengulerdeki bu alfabenin turklere ait oldugunu makalelerinde belirtmisti ve ilk orhun nesrini o yapmistir. ama thomsen daha basarili ve daha duzgun sekilde alfabeyi cozup okumus ve bilim dunyasina sunmus olsa da batidaki turcofobia yuzunden bu kesfi dikkate alinmamistir. barbar olarak tanitilan bir kavmin kendi atalarindan daha once medeniyete ve hatta ilerilik unsuru yaziya sahip olmalarina bati dunyasi gicik olup bu mevzuyu icsellestiremediklerinden kesfi gormeme yolunu secmislerdir.

ilk hikaye yazimi yapan romantizm akimi oncusu ahmet mithat efendi, thomsenle tanismis ve okuyusun nushasinin basildigi kitabi osmanli’ya getirmistir. ondan sonra devrin turkiyesinde nesirler, alintilar, yorumlamalar baslamis, cumhuriyetten sonra hiz kazanmis ve gunumuze kadar gelmistir.

ilk cozulen kelime de "teñri"dir. evet, tanrı!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol