benim için, chet baker’ın en önemli albümüdür ve son derece canlı, güçlü senkoplarla süslenmiş bir caz şölenidir. albüm, caz için bile uzun sayılabilecek müzikal cümlelerden oluşur. ilk parça on sekiz dakika sürmektedir. albümde diğer enstrümanlar ve müzisyenler de trompet kadar ön plandadır.
bu albümü dinlediğimde güney amerika ve meksika hikayeleri (mitleri) okumuş gibi hissediyorum kendimi. “you can’t go home again”’in müzikal yapısında “isyan” ön plandadır: albümün baker’ın en öfkeli eseri olduğunu söyleyebilirim. ancak, bahsettiğim isyanı, günümüzün “piercing”li, dövmeli ve kızmızı kafalı “kayıp kuşağı”nın bağıran, çağıran manik tavırlarıyla karıştırmamak lazım. çünkü, günümüzde “isyan” ya da “başkaldırı” ticari öğeler haline gelerek prim yapan maskeler olarak kullanılmaktadır. oysa, “you can’t go home again”deki isyan çöl rüzgarları kadar görkemli ve “iç”tendir.
www.mevsimsiz.com
you cant go home again
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?