kaçan kovalanır formülünü destekleyen ve halk arasında çok bilinen bir sözdür.pek tabiki de kişiden kişiye yaşam felsefeleri değişiklik göstermektedir.
orjinali: eğer birini seviyorsan onu serbest bırak,dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır.
iyimser:eğer birini seviyorsan onu serbest bırak beklediğin üzre dönerse senindir,dönmezse umudu kesme elbet birgün dönecektir.
şüpheci:eğer birini seviyorsan onu serbest bırak,
dönmezse allah bilir ne işler çeviriyordur,dönerse bu işin içinde kesin bir bit yeniği vardır.
şakacı:eğer birini seviyorsan onu serbest bırak,
dönerse gene bırak,yine dönerse gene bırak.
psikopat:eğer birini seviyorsan onu serbst bırak,dönmezse göttür,dönerse gelişine patlat bi tane aq neye uğradığını şaşırsın!
kıro:eğer birini seviyorsan onu serbest falan bırakma,manyak mısın sen?
addicted to pain:eğer birini seviyorsan onu serbest bırak,bu saatten sonra dönerse de aq dönmesse de.
süleyman demirel:eğer birini seviyorsan onu serbest bırak,dönerse senindir,dönemezse "devletimiz büyüktür gereğini yapacaktır."
edit:
eğer birini seviyorsan onu serbest bırak
"eğer birini seviyorsan onu serbest bırak, nereye gitmek istiyorsa gitsin. emin ol değer bilmiyordur. sen tutmak istesen de gidecektir nasıl olsa. en iyisi birisini sevdiğini düşündüğün anda bırak koşarak uzaklaşsın senden" dedirten başlıktır.
çok öncelerden duyduğum bir cümleydi bu " eğer birini seviyorsan onu serbest bırak, dönerse senindir, dönemezse zaten hiç senin olmamıştır."
bir gün deniz kenarında bir kedi buldum. çok güzeldi, bembeyaz, renkli gözlü, pamuk gibi bir şeydi. tasması vardı ama yerleşim yerlerinden çok uzaktaydı ve etrafta da kimsecikler yoktu. hayvanları uzaktan seven biri olarak enteresandır ki o an içim ısındı, dokundum hayvana. alıyım ben bunu beslerim dedim. ilk defa tüylü bir hayvanı evime sokma girişimimdi bu ve ne yapmam gerektiği hakkında hiç bir bilgim yoktu.
sevimliydi, sevmesende zorla, yılışa sırnaşa sevdiriyordu kendini. her ne kadar dilinden anlamıyor olsam da çabalıyordum en azından. mesela kedilerin de çiş yapabilen yaratıklar olduğu, kedicik odanın bir köşesine işeyinceye kadar hiç aklıma gelmemişti. uzun süre kıyıda köşede dolanmıştı, kum gibi bir şey aramış demek bulamayınca da salıvermiş bir kenara. öyle olurmuş sonradan öğrendim. yani o benden daha evcil kalmıştı yanımda.
lakin fazla vakit geçiremedik kendisiyle ne yazık ki. bu çiş sorunu aramızda büyümeye başladı. ben ona lazımlık falan aldım fakat onu da beğenmedi zannımca.
sonra bir sabah ben uyurken kediciğin sesine uyandım, bağırıyordu. aynı zamanda da dış kapıyı tırmıklıyordu. gittim yanına nooldu dedim. hiç aldırmadan devam etti. yine çiş sorunuydu büyük ihtimal. ya da sıkılmıştı benden. ben de uyku sersemiyidim ve bir anda aklıma bu söz geldi
"eğer birini seviyorsan onu serbest bırak, dönerse senindir, dönemezse zaten hiç senin olmamıştır"
belki de bana olan sevgisini ölçmek istedim açtım kapıyı. hayır. uyku sersemiydim ne yaptığımı bilmiyordum ondan açtım kapıyı. koşa koşa gitti kedicik. bir daha da dönmedi. ve eğer bırakmasam o hala benimdi.
çiş sorununu bile çözebilirdik aramızda, gitmeseydi.
bir gün deniz kenarında bir kedi buldum. çok güzeldi, bembeyaz, renkli gözlü, pamuk gibi bir şeydi. tasması vardı ama yerleşim yerlerinden çok uzaktaydı ve etrafta da kimsecikler yoktu. hayvanları uzaktan seven biri olarak enteresandır ki o an içim ısındı, dokundum hayvana. alıyım ben bunu beslerim dedim. ilk defa tüylü bir hayvanı evime sokma girişimimdi bu ve ne yapmam gerektiği hakkında hiç bir bilgim yoktu.
sevimliydi, sevmesende zorla, yılışa sırnaşa sevdiriyordu kendini. her ne kadar dilinden anlamıyor olsam da çabalıyordum en azından. mesela kedilerin de çiş yapabilen yaratıklar olduğu, kedicik odanın bir köşesine işeyinceye kadar hiç aklıma gelmemişti. uzun süre kıyıda köşede dolanmıştı, kum gibi bir şey aramış demek bulamayınca da salıvermiş bir kenara. öyle olurmuş sonradan öğrendim. yani o benden daha evcil kalmıştı yanımda.
lakin fazla vakit geçiremedik kendisiyle ne yazık ki. bu çiş sorunu aramızda büyümeye başladı. ben ona lazımlık falan aldım fakat onu da beğenmedi zannımca.
sonra bir sabah ben uyurken kediciğin sesine uyandım, bağırıyordu. aynı zamanda da dış kapıyı tırmıklıyordu. gittim yanına nooldu dedim. hiç aldırmadan devam etti. yine çiş sorunuydu büyük ihtimal. ya da sıkılmıştı benden. ben de uyku sersemiyidim ve bir anda aklıma bu söz geldi
"eğer birini seviyorsan onu serbest bırak, dönerse senindir, dönemezse zaten hiç senin olmamıştır"
belki de bana olan sevgisini ölçmek istedim açtım kapıyı. hayır. uyku sersemiydim ne yaptığımı bilmiyordum ondan açtım kapıyı. koşa koşa gitti kedicik. bir daha da dönmedi. ve eğer bırakmasam o hala benimdi.
çiş sorununu bile çözebilirdik aramızda, gitmeseydi.
serbest bırak ki yarın birgün seni aldatsın sende boynuzlarınla mutlu bir yaşam sür.
bırakma* niye serbest bırakacan,takılın beraber.
orjinali hayat felsefesi haline getirilesidir.
- seni serbest bırakıyorum mualla
- neden erkut ?
- seviyorumda ondan
- salaksın biliosunnn dimi
- düş yakamdan mualla bi siktir git
- neden erkut ?
- seviyorumda ondan
- salaksın biliosunnn dimi
- düş yakamdan mualla bi siktir git
ortaokul kız öğrencilerinin tuttukları ajandalarda ki vazgeçilmez söz.uzanamadığın ciğere mındar demenin iyimser versiyonu
gerektiği zaman yapılması uygun olan eylemdir.eğer bu gerektiği zaman özellikle terkedilme olayı ise..
eğer birini seviyorsan ona sımsıkı sarıl ki,onu sevdiğini bilsin.
-birini seviyorsan onu serbest bırak osman!
+sen fikriye’yi serbest bırakmıştın n’oldu?
-o çok mutlu şimdi...
+zencilerle.
-ben de onun mutlu olmasından dolayı mutluyum.
+zenciden artanlarla yani.
-bi siktir git osman.
+beni sevdiğin için mi beni serbest bırakıyorsun abi!?
+sen fikriye’yi serbest bırakmıştın n’oldu?
-o çok mutlu şimdi...
+zencilerle.
-ben de onun mutlu olmasından dolayı mutluyum.
+zenciden artanlarla yani.
-bi siktir git osman.
+beni sevdiğin için mi beni serbest bırakıyorsun abi!?
o sevdiğin birisi de seni seviyorsa isteyeceği onu bırakman değil daha sıkı sarılman ve her an varlığını hissettirmen olacaktır diye düşünmemden mütevellit saçma bulduğum sözdür..
serbestin zıttı esaret değilse sorun yok.
ha bir de şu var sizi canından çok sevdiği halde gerçek manasıyla serbest bırakamayacak,aklından atamayacak tek insan da annedir.gerisi unutur,unutulur..
serbestin zıttı esaret değilse sorun yok.
ha bir de şu var sizi canından çok sevdiği halde gerçek manasıyla serbest bırakamayacak,aklından atamayacak tek insan da annedir.gerisi unutur,unutulur..
kızlıderililer arlatı için söylüyorlar bu lafı diye biliyordum, gün geçmiş hayat felsefesi olmuş. üstteki entry de sigarakahveçikolata nın da dediği gibi tutsaklık yoktur ki gerçekten, o yüzden evcilleştirdiğin bir hayvan için bu lafı kullanmak daha mantıklı.
eğer serbest bırakırsan o seni hiç bırakmaz ama serbest bırakmazsan sevdiğini bırakırsın.
sevdigini kolesi yapmis romantik psikopat insani ehillestirmektir..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?