bu kitabı bir blogcu (ya da blogger) arkadaşım tavsiye etmişti. hatta kitaba adını veren öyküyü arkadaşımın blogunda daha önce okumuştum. bu pazartesi, hürriyet gazetesi ile birlikte bu kitabın verildiğini bayide görünce, bir daha imkanım olmaz düşüncesiyle almamazlık edemedim.
1955 yılında bursa’da doğan haşmet babaoğlu, vatan gazetesi köşe yazarlarından. vatan aldığım günlerde, yazılarını okurdum. saygı duyduğum bir kalem olmasına rağmen, hiçbir zaman, okumayınca eksiklik hissedeceğim biri de olmadı. “rüyalarını ver bana” kitabındaki öyküler, kitaba girmeden önce gazete köşelerinde yayınlanmış. bunların bir kısmına gazetede tesadüf etmiştim ama birini bile baştan sona okuyamamıştım.
“rüyalarını ver bana” kitabını bu akşam okudum. sonuç: pek haz almadım. belki öyküler kaliteli, edebi değeri haiz ama bana göre olmadıkları, benim zevkime hitap etmedikleri kesin. bu akşam şunu anladım ki, “aşk” üzerine öykü, deneme, mektup vs. okumaktan haz almıyorum ben. sadece “aşk şiiri” bana bir derece sevimli geliyor ama diğer türleri pek sathi buluyorum.
siz yine de üstteki paragrafa aldırmayın. kitap hiç de fena değil. j
haşmet babaoğlu – “rüyalarını ver bana”, öykü, ithaki yayınları, istanbul, 2003, 154 s.
rüyalarıni ver bana
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?