uyuklarken başı yanındakınin omzuna düşen yolcu

bir de buna salyasının ağzından akması eklenirse çileden çıkılacak durum.

huzur bozan bireyledir. zira siz de uyumak istesiniz fakat yanınızda, sizin omzunuzda uyuyan yolcu birey rahatsız olmasın diye uyuyamazsınız. o kadar naif bir yolcusunuzdur ki tutar ceketinizi kişinin üstüne örtersiniz "aman uyurken üşümesin" kaygısı ile. böyle de sinir bozucu bir durumdur.

kontrollerini kaybedip uyku hallerinde bile rahatsızlık veren yolcu tipidir.

bir de bu uyuyan kişi yediği azarlara rağmen eylemini sürdürür bazen, yüzsüzdür kimisi..


ne kadar sinirlensek de yine de içimiz rahattır emin yerlerde uyumaktadır yolcu, bir de bunların kafası oraya buraya gidenleri vardır çünkü..
onların kafalarını ’ulan herif şindi koycak kafayı bi yere’ düşüncesiyle takip etmekten daha az yorucudur..

bir de periyodik aralıklarla şoyle gözümüzü süzerek bakarız yolcuya sanki sinirimizi anlayacakmış gibi..ulan herif uyuyo sen nereye bakıyon hala?
durumumuzu anlayanlar sadece umarsız diğer yolculardır..

bir de yanında sevgilisi var ama o uyurken senin omuzuna yaslanıyor.benim anlamadıgım bır durum.

omuzumda uyuyan yolcuyu uyandırmamak için 2 durak sonra inmeme neden olan durum.

salyasını akıtınca daha da çekilmez olan durum.

dikenli vatka takmayı gerektirecek durum.

benim başıma vakti zamanında gelen b durum hatta uyanınca elimin tersiyle ağzımın kenarını sildiğim an

yakışıklı er kişisiyse ya da güzel bir hatunsa hiç uyanmasın hep uyusundur. hatta allah herkese nasip etsindir.

-ulen şu yanımdaki kızla nasıl tanışsam, en iyisi başımı omuzuna düşüreyim de sonra özür diler, muhabbeti başlatırım.

düşüncesi ile hareket eden erkek modeli davranış biçimi.

ondan kaçmak için sürekli yana kaymanızı sağlayan yolcudur.olur da düşerseniz ölü bir insandır.

bir omuz silkinmesiyle ekarde edilebilir.

kafası kırılası yolcudur.

(bkz: hangi baş)

ucak yolculuklarinda eger kitalararasi yolculuk yapmiyorsaniz boyle bir olaya pek denk gelmezsiniz. kitalar arasi ucaklar da saray yavrusu turunde oldugu icin yine boyle bir olaya pek denk gelmezsiniz.

ucak cici, ucak guzel.

Fakültedeki ilk vize haftam.Notları üstüste dizince dizimin iki parmak yukarısına denk geliyor yükseklikleri.Vize öncesi günü bile yoğun ders programı olabilen AÜTF henüz daha keşfetmediğim biryer.Gündüz derslere giriyorum akşam yurtta yemek sonrası kısa molalarla saat 1e dek ders çalışıyorum.Uzaktan bir akrabam aradı akşam onlara gideyim de yemek yiyeyim diye.Hemencecik kabul ettim Kızılay'dan bindim otobüse.En son hatırladığım geçip boş bulduğum bir koltuğa oturduğumdu.Birsüre sonra kusura bakmayın diyen birini duydum.Yanımdaki yolcu ineceğim de yoksa uyandırmazdım dedi.Hem çok mahçup oldum hem çok duygulandım.Oturır oturmaz yorgunluktan uyuyakalmışım ve yaklaşık 30 dakika yanımdaki yolcu kıpırdamadan durmuş sağolsun:))

ruhu baska boyutlarda, zamanin ve mekanin biribirileri arasindaki sinirlarin ortadan kalktigi bir yari ucus halindeyken bedenini yanindakinin omuzlarina teslim etmis ne güzel insandir o.

asgari ortak paydanin sembolu, hosgorunun imgesi, imgelesmeis kozmik bir devinimdir, devinimini fiziksel alemin disina cikarmis nev-i sahsina munhasir kendi halinde bir dalga boyudur .




zaman- mekan olgusunun, kodlanmis milyarlarca yillik bir olaylar zincirine dönüserek o an (yolculugun herhangi bir yerinde) ve orada (otobüs) yersel gerceklik tarayicisinda grafiksel veriye dönüstürerek sundugu bir armagandiir, boyutlararasi saf ve islenmemis bir medyum; meyvedir, icabinda bir cilek, bir didier drogba, bir dzemaili, olmadi icine bafetimbi gomis kacmis bir emmanuel eboue'dir.

onemli olan size sunulmus bu armaganla ne yapacaginizdir.